VİYANA - SNmedia.at/Frederiksen, mevcut yasaların okullarda yeterli koruma sağlamadığını savunarak, “Danimarka’daki eğitim kurumlarında Müslümanların sosyal kontrolüne ve kadınlara baskı yapılmasına izin veren boşluklar var. Din özgürlüğü önemlidir ama demokrasi önceliklidir,” dedi. Başbakan ayrıca, üniversite ve kolejlerde yer alan mescitlerin de kaldırılmasını önerdi.
İbadet Odalarına Tepki: "Kapsayıcılık Değil, Ayrımcılık Yaratıyorlar"
Üniversite ve kolejlerde bulunan mescitlerin de gündeme geldiği açıklamada Frederiksen, bu alanların kapsayıcılık yerine ayrımcılık ve sosyal baskı ortamı yarattığını savundu. Eğitim ve Çocuk Bakanı Mattias Tesfaye ile Yüksek Öğretim Bakanı Christina Egelund’un, bu konuda eğitim kurumlarıyla diyaloga geçerek çözüm arayacakları bildirildi.
STK’lar ve Kamuoyundan Eleştiriler
2018'de uygulamaya konan peçe yasağı, Uluslararası Af Örgütü başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu tarafından eleştirilmişti. STK'lar bu tür yasakların kadınların giyinme özgürlüğünü ihlal ettiğini ve bireysel ifade hakkını sınırladığını vurgulamıştı. Frederiksen’in son açıklamaları da benzer tepkileri yeniden gündeme taşıdı.
Unutulan Kadın Mücadelesi Komisyonu'nun Tavsiyesi Etkili Oldu
Başbakanın bu çağrısı, 2022 yılında kurulan ve bu yıl raporunu yayımlayan “Unutulan Kadın Mücadelesi Komisyonu”nun önerileriyle doğrudan bağlantılı. Komisyon, azınlık kökenli kadınların eşit haklara ulaşabilmesi için ilkokullarda başörtüsünün yasaklanması gibi radikal adımlar önermişti. Bu öneriler kamuoyunda büyük tartışmalara ve protestolara yol açmıştı.
"Okul, Eğitim İçin Vardır" Mesajı
Frederiksen, açıklamasında Danimarka’nın laik ve özgürlükçü yapısına vurgu yaparak, "Dininize sahip olmakta serbestsiniz, ancak okuldayken okulda olmak ve eğitime katılmak için oradasınız," dedi. Hükümet, önümüzdeki süreçte okullarda dini sembollerin sınırlandırılması konusunda daha somut adımlar atmayı planlıyor.