VİYANA - SNmedia.at/Viyana’daki 13 yaşındaki bir lise öğrencisi, yasağı “sinir bozucu” olarak tanımlıyor. Yasak öncesinde ders aralarında arkadaşlarıyla hem sohbet edip hem de video izlediklerini, bu kararla kendilerini küçümsenmiş hissettiklerini dile getiriyor. Aşağı Avusturya’dan 12 yaşındaki bir öğrenci ise yasağı çok da önemsemediğini, telefonuna zaten okuldan sonra bakabildiğini söylüyor.

Avusturya’da Velilere Yeni Yükümlülük: 1.000 Avroya Kadar Ceza
Avusturya’da Velilere Yeni Yükümlülük: 1.000 Avroya Kadar Ceza
İçeriği Görüntüle

Uygulamadaki Zorluklar

Bazı öğretmenler yasağı sıkı takip ederken, bazıları öğrencilerin telefon kullanmasına göz yumuyor. Özellikle alt ve üst sınıfların aynı kampüsü paylaştığı büyük okullarda kimin hangi sınıfta olduğu her zaman ayırt edilemiyor. Bu nedenle okul bahçesi veya kantin gibi ortak alanlarda yasak tam anlamıyla işletilemiyor.

Okullarda Farklı Yöntemler

Okullar, yasağı uygulamak için farklı sistemler geliştirdi. Kimi sınıflarda “cep telefonu otelleri” adı verilen raflara cihazlar bırakılırken, bazı yerlerde telefonların çantada kalması yeterli oluyor. Kurallara uymayan öğrencilere önce uyarı veriliyor, tekrarında telefon yönetime teslim ediliyor, üçüncü ihlalde ise veliler devreye giriyor.

Öğretmen ve Veli Yaklaşımı

Retz’deki bir ortaokulda görev yapan öğretmen Sophie Unger, okul forumunun yıllar önce telefon yasağı kararı aldığını ve bunun öğrenciler tarafından da benimsenmiş olduğunu belirtiyor. Öğrenciler telefonlarını sabah dolaplarına bırakıyor, derslerde yalnızca dijital eğitim için topluca alıp sonra tekrar teslim ediyorlar. Unger’e göre, yeni gelen öğrenciler dahi bu düzenlemeye genellikle “rahatlama” duygusuyla uyum sağlıyor.

Uzmanların Görüşleri

Viyana Üniversitesi’nden psikolog Teresa Koch, sadece yasakların yeterli olmadığını vurguluyor. Çocukların “dijital olgunluk” kazanmaları gerektiğini, aksi halde aşırı telefon ve sosyal medya kullanımının bağımlılık, depresyon ve akran zorbalığı gibi sorunlara yol açabileceğini belirtiyor. Koch’a göre, gençler dijital dünyayla sağlıklı başa çıkmayı öğrenmeli ve bu noktada okul kadar ailelerin de sorumluluğu büyük.

Teknoloji araştırmacısı Jaro Krieger-Lamina ise akıllı telefon kullanımının 14, sosyal medya erişiminin 16 yaş ile sınırlandırılmasını öneriyor. Çocukların geç yaşta telefon edinmesinin sosyal ilişkileri olumlu etkilediğini ve gelişim için daha faydalı olduğunu savunuyor. Ayrıca, AB çapında ortak kurallar getirilmesinin hem öğrenciler hem de aileler için baskıyı azaltacağını düşünüyor.

Avrupa Genelinde Gündemde

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de bu tartışmaya destek verdi. Uzmanlara göre, cep telefonu yasağı çocukların sosyal becerilerini akıllı telefonlara bağımlı olmadan geliştirmeleri için bir fırsat olabilir. İlk sekiz sınıfta uygulanan yasak, bu anlamda “mantıklı bir ilk adım” olarak değerlendiriliyor.