VİYANA - SNmedia.at/Bu kişiler genellikle sosyal medyada yayılan yanlış bilgilere maruz kalıyor ve bu bilgilerin doğru olduğuna inanıyor. Kritzinger, "Bir kişi bir şey bilmiyorsa, ona bilgiyle ulaşabilirsiniz, ancak yanlış bilgilendirilmiş biriyle bu mümkün değildir" dedi.

Avusturya'da 1995'ten Bu Yana Hava Emisyonlarında Önemli Azalma Avusturya'da 1995'ten Bu Yana Hava Emisyonlarında Önemli Azalma

Geleneksel Medyaya Güven Yüksek

Avusturya Karşılaştırmalı Medya ve İletişim Araştırma Bilimleri Akademisi'nden (ÖAW) Josef Seethaler, nüfusun büyük çoğunluğunun (yaklaşık %75) geleneksel medyaya güvendiğini belirtti. Kaliteli gazeteler ve kamu televizyonu, bu güvenin temel kaynakları arasında yer alıyor. Buna karşılık, sosyal medya ve influencer’lara duyulan güven ise oldukça düşük ve "tek haneli rakamlarda" seyrediyor.

Sosyal Medyanın Etkisi Sınırlı

Seethaler, sosyal medyanın Avusturyalıların bilgi kaynakları arasında sadece küçük bir paya sahip olduğunu ifade etti. Siyasi bilgiler açısından bu oran %10’u geçmiyor ve çoğu kişi hala geleneksel medya kanallarını tercih ediyor. APA CEO'su Clemens Pig ise birçok kişinin bilginin kaynağını bilmeden medya tükettiğini, gazete ve radyo tarafından dağıtılan haberlerin genellikle haber ajanslarından geldiğini vurguladı.

Demokratik Süreçlerin Medyadaki Temsili Eleştirildi

Seethaler, geleneksel medyanın demokratik süreçleri zaman zaman itibarsızlaştırdığını savundu. Siyasi uzlaşmaların ve tartışmaların bir anlaşmazlık olarak sunulmasının demokrasiyi zedeleyebileceğini belirtti. Kritzinger ise demokratik süreçlerin, uzlaşmaya varmanın temel bir parçası olduğunu ve bunun demokrasinin anahtarı olduğunu ifade etti. Avusturya’nın uzlaşmaya dayalı bir demokrasi olduğuna dikkat çeken Kritzinger, bu tür süreçlerin demokratik kültürün bir parçası olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

Foto: Canva