VİYANA - SNmedia.at/Viyana’daki St. Anna Çocuk Kanser Araştırma Merkezi (CCRI), özellikle tedavisi zor tümörler üzerinde yoğunlaşıyor. Merkezin eş direktörü Eleni Tomazou, Avrupa Araştırma Konseyi’nden aldığı milyonlarca euroluk hibe ile Ewing sarkomu gibi nadir görülen kemik ve yumuşak doku tümörlerinin tedavisine yönelik projeler yürütüyor.
Kamu ve Bağışlarla Ayakta Duruyor
Araştırmalar büyük ölçüde bağışlara ve sponsorluklara dayanıyor. Yıllık bütçenin %60’ı halkın desteğinden karşılanıyor. Enstitü Başkanı Jörg Börger, ekonomik durgunluğun bağışları azalttığını ancak yüksek maliyetlere rağmen çalışmaların sürdürülmesinin hayati olduğunu söyledi.
Yapay Zekâ ile Yeni Teşhis Yöntemleri
St. Anna ekibi, yapay zekâ yardımıyla tedavi sonrası kanda kalan tek bir kanser hücresini dahi tespit edebiliyor. Özellikle akut lenfoblastik lösemi (ALL) ve akut miyeloid lösemi (AML) teşhisinde kullanılan bu yöntem, tedavinin etkinliğini belirlemede kritik rol oynuyor. Yapay zekâ, doktorların iş yükünü azaltıyor ancak teşhisi bizzat koymuyor.
Nadir Hastalıklarla Mücadele
Araştırmacılar, çok az sayıda çocuğu etkileyen Langerhans hücre histiyositozu (LCH) üzerinde de çalışıyor. Hastalığın laboratuvarda modellenmesi, yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi için umut veriyor.
St. Anna Araştırma Merkezi, yalnızca Avusturya’da değil, dünya çapında 40 laboratuvara geliştirdiği yöntemleri aktardı. Yapay zekâ destekli sistemlerin daha geniş çapta kullanılabilmesi için tıbbi cihaz onayı bekleniyor. Uzmanlara göre hedef, daha nazik, daha etkili ve kişiye özel tedavilerle çocukluk çağı kanserlerinde başarı oranını artırmak.