VİYANA - SNmedia.at/Savcılık sözcüsü Gudrun Bischof, Perşembe günü yaptığı açıklamada, toksikoloji incelemelerinin tamamlandığını belirterek, ölüm nedeninin “morfin ve benzodiazepin kaynaklı zehirlenme sonucu gelişen ölümcül akciğer ödemi” olduğunu açıkladı. Uzmanlara göre bu tür madde kombinasyonları, merkezi sinir sistemi üzerinde güçlü bir baskı yaratarak nefes darlığı ve kalp durmasına yol açabiliyor.
Soruşturma Devam Ediyor: “Uyuşturucuyu Kim Sağladı?”
Soruşturmayı yürüten ekip, çocuğun uyuşturucuyu kimden ve nasıl temin ettiğini belirlemeye çalışıyor. Savcılığın açıklamasına göre dosya kapsamında “ihmalkârlık sonucu adam öldürme” ve “Uyuşturucu Yasası’nı ihlal” şüphesiyle soruşturma başlatıldı.Henüz herhangi bir gözaltı kararı bulunmuyor.
Savcılık, “Uyuşturucunun temin zincirini çözmeden, olayın bireysel hata mı yoksa organize bir dağıtımın parçası mı olduğunu söylemek mümkün değil,” açıklamasında bulundu.
13 Yaşındaki Çocuk Odasında Bulundu
Olay ilk olarak oe24.at tarafından duyurulmuştu. Habere göre genç kız, ailesi tarafından evdeki odasında hareketsiz halde bulundu. Acil servislerin müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. Olay yerinde yapılan ilk incelemeler, aşırı doz şüphesini doğrulamıştı. Bu doğrulama, otopsi sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte kesinleşti.
Leobendorf kasabasındaki trajedi, özellikle ergenlerde uyuşturucuya erişim kolaylığı ve psikolojik destek eksikliği konularını yeniden gündeme taşıdı. Sosyal medyada ve haber sitelerinde yapılan yorumlarda, bazı kullanıcılar olayın intihar olabileceği ihtimali üzerinde dururken, diğerleri madde kullanımına karşı bilinçlendirme eksikliğini eleştirdi.
Bir okuyucu, “13 yaşında uyuşturucu kullanıyorsa, hayatında bir şeylerin ciddi biçimde yanlış gittiği ortada,” derken; bir diğeri, “Eğer intiharsa, neden bu noktaya geldi? Aile baskısı mı, yalnızlık mı?” sorularını dile getirdi.
Uzmanlar: “Erken Uyarı Sistemleri Geliştirilmeli”
Çocuk psikologları ve bağımlılık uzmanları, olayın ardından aileleri uyardı. Uzmanlara göre 12–15 yaş aralığında deneme amaçlı madde kullanımı giderek artıyor ve bu yaş grubu yüksek risk taşıyor. Eğitim kurumlarında psikolojik destek sistemlerinin güçlendirilmesi, madde kullanımının “deneysel merak” aşamasında tespit edilmesi gerektiği vurgulandı.



