AB yönetimi, Rusya'ya yönelik altıncı yaptırım paketine hazırlanırken, enerji bakanlarının 2 Mayıs’ta toplanması, 18 Mayıs'ta ise yeni enerji eylem planının açıklanması bekleniyor.

Domino etkisinden korkan AB, Rusya'ya ödeme sırası gelen İtalya ve Almanya'nın da ortak tavır alabilmesi için toplanıyor.

AB durumu halka anlatmak için bir "farkındalık kampanyası ve enerji tasarrufu politikası" uygulamaya da hazırlanıyor.

Rus enerji şirketi Gazprom'un dün, AB ve NATO'nun iki üye ülkesi Bulgaristan ve Polonya'ya, ödemeleri ruble olarak yapmadıkları için gaz dağıtımını kestiğini duyurması, her ne kadar beklenen bir karar olsa da, Brüksel'de rahatsızlık yarattı.

Bu ayın başından beri, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin gaz teslimatlarının ulusal para birimiyle ödenmesini talep ederek, Ukrayna'ya destek veren ve Rusya'ya yaptırım uygulayan AB ülkelerine misilleme yaptı.

AB: "Bu senaryoya hazırız"

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, "Gazprom'un duyurusu, Rusya'nın bize gazla şantaj yapmak için yeni bir girişimidir. Bu senaryoya hazırız. Koordineli bir Avrupa tepkisi geliştiriyoruz. Avrupalılar, bu karardan etkilenen üye devletlerle birlik ve dayanışma içinde olduğumuzdan emin olabilirler" dedi.

AB genelinde alternatif teslimatlar ve mümkün olan en iyi depolama seviyelerini sağlamak için her türlü çabayı gösterdiklerini belirten Von der Leyen, "Üye devletlerin böyle bir senaryo için acil durum planları var ve biz komisyon olarak onlarla işbirliği ve dayanışma içindeyiz. Teslimatların tek taraflı durdurulması haksızdır ve kabul edilemez. Bu, Rusya'nın bir gaz tedarikçisi olarak güvenilmezliğini bir kez daha gösteriyor" diye konuştu.

Dün Brüksel'de toplanan AB Büyükelçileri, Rus petrolüne Avrupa ambargosunu da içeren altıncı yaptırım paketini görüştü.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un, yeniden seçilen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşmesinin ardından planın açıklanması bekleniyor.

Scholz ve Macron'un görüşmesinin ardından, 2 Mayıs Pazartesi günü AB enerji bakanlarının toplanması da planlandı.

AB, bu görüşmelerin ardından 18 Mayıs'ta yeni enerji planını açıklayacak. Dönem Başkanı Fransa’nın 30-31 Mayıs'ta "Avrupa savunması ve enerji güvenliği" konulu bir "olağanüstü zirveye" de ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

Polonya soğukkanlı

Toplantılarda, Bulgaristan ve Polonya gibi “kolay hedeflerden” başlayan Rusya'nın, Mayıs ayı ortasında ödeme sırası gelen Almanya ve İtalya'nın da doğalgaz vanalarını kapatıp kapatmayacağı, böyle bir adım atarsa Roma ve Berlin'in ruble cinsinden ödemeyi kabul edip etmeyeceği sorusu gündeme geldi.

AB doğalgaz stoku ortalaması yüzde 32 iken, Avrupa ortalamasının çok üstünde gaz alan Polonya'nın stokları yüzde 76 seviyesinde. Bulgaristan'ın stokları ise yüzde 17 oranında dolu.

Baltık Denizi kıyısındaki “Swinoujscie” terminali modernize edilerek genişletildi ve küresel LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) pazarına erişim sağlandı. 2023'ün başında, Baltık Borusu denizaltı gaz boru hattı üzerinden Norveç gazı da Polonya'ya ulaşacak.

Rusya'ya geleneksel olarak "güvensizlik duyan" Polonya, gelinen durumu öngörerek, uzun vadeli bir stratejiyle stoklarını güçlendirdi ve enerjisini çeşitlendirdi. Polonya İklim Bakanı Anna Moskwa, "ruble ile ödeme yapılması şantajına boyun eğmeyeceklerini, gaz stoklarının yüzde 70'den fazlasının dolu olduğunu, rahatlıkla önümüzdeki kışı idare edebileceklerini" belirterek, Polonya'da gaz sıkıntısı olmayacağına dair güvence verdi.

Gaz ihtiyacının yüzde 85'ini Rusya'dan karşıladığı için daha ihtiyatlı bir yaklaşım sergileyen Bulgaristan ise, Rusya'dan aldığı gazın yüzde 60'ını ısınma amaçlı kullanıyor. Dolayısıyla önümüzdeki sonbahara kadar manevra alanı var. Ancak alt yapısı ve liman erişimleri hazır olmadığı için stoklarını doldurması daha zor. Bulgaristan, Azerbaycan doğalgazını Yunanistan üzerinden almaya ve bu rotadan geçen gaz boru hattını sonbaharda etkin hale getirmeye hazırlanıyor.

OFI Asset Management uzmanı Benjamin Louvet, La Tribune'e yaptığı değerlendirmede, durumu "Bulgaristan için kuşkusuz biraz daha karmaşık. Birincisi, Rus gazının tüketimdeki payı yüzde 75'i geçiyor ve şu an için hiçbir yedek önlem planlanmamış gibi görünüyor. Bulgaristan aynı zamanda Avrupa'ya, özellikle Macaristan'a giden gaz için bir geçiş ülkesidir" diye açıklıyor.

AB'den karşı plan

AB Dönem Başkanı Fransa'nın Enerji Bakanı Barbara Pompili, önümüzdeki Pazartesi günü AB enerji bakanlarını biraraya getireceklerini açıkladı. Fransa, İspanya ile birlikte, tıpkı aşı ve maske alımlarında olduğu gibi AB'nin gaz alımlarında da "havuz alımına" gitmesini, toplu pazarlık yapmasını ve alternatif enerji modellerinin hızlandırılmasını istiyor. AB, 18 Mayıs'ta doğalgaz ihtiyacının bir kısmını ABD, Katar ve Mısır'dan "sıvılaştırılmış doğalgaz" olarak karşılamayı içeren, biyometan ve hidrojen gibi alternatif enerji kaynaklarının üretimini hızlandıran, AB üyesi ülkelerde ve enerji havuzuna toplu alımları öngören bir plan açıklayacak.

Avrupa Komisyonu, gaz ihtiyacının bir kısmını, "5 katı fazla fiyat ödeyerek" ABD, Katar'dan, "sıvılaştırılmış doğalgaz" olarak alacak. Bu nedenle büyük oranda tüketimi azaltma ve enerji tasarrufu politikalarına da yönelecek. AB, enerji tüketiminin azaltılması, radyatörlerin kapatılması, binaların yenilenmesi, izolasyon yardımları ve klima kullanımının azaltılması gibi önlemlerle yüzde 0,8 ve 1,5 arasında enerji tasarrufu sağlamayı hedefliyor. AB ülkelerinde "farkındalık kampanyasına" gidilerek, durum AB vatandaşlarına da anlatılacak.

Ancak yasal açıdan, toplu alımlar devletler ya da AB Komisyonu değil, TotalEnergies ya da Engie gibi enerji şirketleri üzerinden yapılabiliyor. AB, önümüzdeki kış ayı rezervleri için şimdiden hazırlık yapıyor. Fransız uzman Patrice Geoffron, nükleer enerjisi güçlü Fransa gibi ülkeler Rusya'ya bağımlılık sıkıntısı yaşamasa da, gelişmeler nedeniyle artacak enerji fiyatları ve bunların diğer girdilere yansıması nedeniyle tüm Avrupa ekonomilerinin bundan etkileneceğini vurguluyor.

Sırada hangi ülkeler var?

Ukrayna'daki savaş, Avrupa Birliği'nin küresel olarak ithalatının yüzde 45'ini oluşturan Rus gazına bağımlılığına önemli bir ışık tuttu. Rus Meclisi Duma Başkanı Viatcheslav Volodine, "Bize düşmanca davranan diğer ülkelere de aynısını yapmalıyız" sözleri, Mayıs ayı ortasında ödeme sırası gelen diğer 2 AB ülkesi İtalya ve Almanya'yı da kapsayan bir domino etkisini gündeme getirdi.

Ukrayna'da savaşın başlamasından önce toplam gaz ithalatın yüzde 55'inden fazlasını Rusya'dan alan Almanya, Rus gazına bağımlılığı yüzde 35'e indirdi. Almanya Maliye Bakanı Robert Habeck "Alman şirketlerinin Rus gazı satın alımlarını yürürlükteki sözleşmelere uygun olarak Euro cinsinden ödemeye devam edeceklerini ve şu anda Ruble şantajına boyun eğmeyi reddettiklerini" açıkladı. Ancak Berlin, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Rus enerjisine yönelik bir ambargonun Almanya'yı resesyona sürükleyeceği konusunda uyardı. Üstelik Alman ekonomisinin resesyona uğramasının diğer AB ülke ekonomileri üzerindeki etkisi de büyük olacak.

Bloomberg'e göre, şimdilik, Polonya ve Bulgaristan ile Rusya'nın açığı yılda yaklaşık 1 milyar Euro, yani çok büyük değil. Ancak, Nisan ayı teslimatları için ödemenin Mayıs ayı ortalarında geleceği Almanya ve İtalya gibi ülkelere de aynı karar gelirse sorun büyüyecek. Bloomberg'e göre AB'li şirketler Gazprombank'ta hesap açtılar, böylece ruble olarak ödemeye hazır bekliyorlar. Fransız uzman Benjamin Louvet, "gaz vanalarının kapatılmasının kesintiden çok, fiyatlar üzerindeki yansımalarının çok sert olacağını, bunu da Putin'in bildiğini" dile getiriyor.

Rusya'nın kaybı ne olacak?

Fransız Liberation gazetesine konuşan enerji uzmanı Phuc-Vinh Nguyen, AB'ye gazı kesen Rusya'nın uğrayacağı kaybı değerlendirirken, "Rusya doğalgazının yüzde 75'ini AB'ye satıyor. Eğer bunu keserse Çin şimdilik bir alternatif değil, zira sadece alt yapı için 5 yıl hazırlık gerekiyor. Üstelik Çin'e satış kapasitesi 50 milyar metreküp. Rusya Avrupa'ya 150 milyar metreküp satıyor. Dolayısıyla AB'ye verilen gaz, Rus ekonomisi için çok önemli. Bir örnek vermek gerekirse: Rus ordusunun bütçesi yılda 60 milyar Euro. AB, gaz ve petrol için Rusya'ya günde 750 milyon Euro ödüyor. Rusya'yı bu gelirden mahrum etmek çok büyük etki yapar" ifadelerini kullandı.

Kaynak: NTV

Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de yüzde 1’lik kesim servetin yüzde 40’ını alıyor Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de yüzde 1’lik kesim servetin yüzde 40’ını alıyor