VİYANA - SNmedia.at/Köln İdare Mahkemesi’nden yapılan açıklamaya göre, BfV bu adımı herhangi bir yasal yükümlülük altına girmeden, mahkeme kararını beklemek üzere attı. Bu karar, kamuoyunda AfD’ye dair “aşırılıkçı oluşum” tanımının kullanılmasının şimdilik durdurulacağı anlamına geliyor.

İzleme Yetkileri Sınırlanıyor
BfV’nin bu kararla birlikte AfD’yi izleme yetkileri de geçici olarak kısıtlanacak. Önceki sınıflandırma güvenlik servislerine parti hakkında muhbir kullanma veya iletişim kesintisi gibi geniş yetkiler tanıyordu.

AfD'den 'Kısmi Başarı' Değerlendirmesi
AfD Eş Başkanları Alice Weidel ve Tino Chrupalla, X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptıkları açıklamada bu gelişmeyi “kısmi bir başarı” olarak değerlendirdi. “Kendimizi tüm yasal yollarla savunuyoruz” diyen liderler, bu kararın “gerçek aklanma yolunda ilk önemli adım” olduğunu vurguladı.

Sınıflandırmaya Dava Üç Gün İçinde Açıldı
AfD, BfV’nin kararını kamuoyuna açıklamasından yalnızca üç gün sonra, 5 Mayıs'ta itiraz davası açtı. Parti sözcüsü Daniel Tapp, dava başvurusunun Köln’deki sorumlu idari mahkemeye gönderildiğini duyurdu.

BfV: Irkçı Tutumlar Anayasayla Bağdaşmıyor
BfV, AfD’nin son üç yılda yapılan kapsamlı inceleme sonucunda özellikle ırkçı ve İslam karşıtı söylemlerinin Almanya’nın anayasasında yer alan “özgür demokratik düzen” ile bağdaşmadığı sonucuna vardığını belirtmişti.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson: “Göçmen Entegrasyonunda Ciddi Sorunlar Yaşıyoruz” İsveç Başbakanı Ulf Kristersson: “Göçmen Entegrasyonunda Ciddi Sorunlar Yaşıyoruz”

AfD: “Demokrasiye Saldırı”
AfD yetkilileri, partinin bu şekilde sınıflandırılmasının demokrasiye ve seçmen iradesine “onarılamaz zarar” vereceğini savundu. Parti yöneticileri, uygulamayı sadece bir güvenlik meselesi değil, doğrudan demokratik sürece müdahale olarak tanımlıyor.