VİYANA - SNmedia.at/ Kickl, federal hükümete ve SPÖ'ye yönelik kapsamlı saldırısının başında ilticanın "uzun süredir devam eden olumsuz bir konu" olduğunu söyledi. Orta Doğu çatışmasının yeniden alevlenmesinin ardından, özellikle diğer tarafların Yahudi karşıtı saldırılarını kınaması ikiyüzlülük olduğunu belirtirken; " Yahudi karşıtı açıklamalar ve vandalizm eylemleri, çoktan sona eren bir sığınma politikasının sonucundan başka bir şey değildir” dedi.

ÖVP'nin "iltica yasasına" karşı.

İnternet üzerinden arabasını satarken dolandırıldı İnternet üzerinden arabasını satarken dolandırıldı

“Halk Partisi'nin açıkladığı girişimler inanılmaz ve seçmen sahtekarlığıdır” diyen Kick, “Vorarlberg Valisi Markus Wallner'in (ÖVP) devreye soktuğu "iltica yasası" tartışmasından kazanacağı hiçbir şey yok çünkü Wallner "en kötü frenlerden biriydi" ve turkuaz-mavili hükümet döneminde benim en iyi frenlerimden biriydi” ifadelerini kullandı.

İltica mutlaka durdurulmalı

Kickl'e göre mutlak olarak ilticanın durdurulmasına ihtiyaç var. Kickl, kırmızı-siyahlı hükümet döneminde İçişleri Bakanı Johanna Mikl-Leitner'in (ÖVP) ikna olduğu bir üst sınır olduğu için kendisine neden saldırıldığını anlayamadığını da belirterek; “Afganlardan, Suriyelilerden ve Faslılardan biz sorumlu değiliz. Sorumluluk en yakın güvenli ülkededir” dedi.

SPÖ'ye saldırı

Kickl, "sosyalist partinin" güvenli kaçış yolları veya Afganistan'a sınır dışı edilmelerin durdurulması taleplerini içeren göç programının, "toplumun yok edilmesi" olarak nitelendirdi.

Kickl’e göre; ÖVP, özellikle de seçimden sonra muhtemelen son Ulusal Konsey seçimlerindeki yüzde 37'nin altında kalacak ve bu yüzden Marksizm ve tüm bu çokkültürlülükle her an ittifak kurmaya hazır".