VİYANA - SNmedia.at/Plan kapsamında yer alan birçok önlem için artık somut tarihler belirlendi. Holzleitner, uzun süredir tartışılan cinsel ceza hukuku reformunun da 2026’nın ikinci çeyreğinde tamamlanmasının hedeflendiğini açıkladı.
Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm, Avusturya’da her üç kadından birinin fiziksel, cinsel veya psikolojik şiddete maruz kaldığını söyleyerek sorunun ciddiyetine dikkat çekti. Plakolm, failler arasında göçmen kökenli erkeklerin orantısız biçimde fazla olduğunu ileri sürdü ve namus temelli şiddetin arttığını belirtti. Hükümet, özellikle eğitim yoluyla uzun vadeli etki yaratmayı amaçlıyor. Eğitim Bakanı Christoph Wiederkehr, çocuk koruma politikalarının güçlendirilmesi, medya okuryazarlığının artırılması ve psikososyal desteklerin genişletilmesini içeren 15 maddelik bir paket sundu.
Eylem planının en tartışmalı başlıklarından biri cinsel suçlara ilişkin yasal düzenlemeler. SPÖ, “Sadece evet, evet demektir” anlayışının yasalara açıkça eklenmesini savunurken, ÖVP bu yaklaşımı temkinli karşılıyor. Her iki taraf da değişikliklerin yapılacağını, ancak önce uluslararası uzman görüşlerinin toplanacağını duyurdu.
24 sayfalık plan, önümüzdeki yıllara yayılan kapsamlı bir reform süreci öngörüyor. Yüksek riskli failler için ayak bileği izleme cihazlarından, cinsel suçlulara yönelik mekân giriş yasaklarının yüzme havuzları ve spor salonlarını da kapsayacak şekilde genişletilmesine; okullarda kız çocuklarına başörtüsü yasağının 2026’ya kadar yürürlüğe girmesinden, namus temelli şiddete karşı gençlik merkezlerinde zorunlu atölye çalışmalarına; izinsiz cinsel görüntü kaydının yasaklanmasının incelenmesinden, deepfake görüntülerin kötüye kullanımına cezai yaptırımlar getirilmesine kadar geniş bir alanı kapsıyor. Ülke çapında “şiddet klinikleri”nin 2029’a kadar kurulması da planın bir parçası.
Hükümetin planı, Yeşiller ve Viyana FPÖ tarafından sert şekilde eleştirildi. Yeşiller’in sözcüsü Meri Disoski, eylem planını “bağlayıcı olmayan bir aldatmaca” olarak nitelendirdi ve tek başına bir belgenin hiçbir kadını koruyamayacağını söyledi. Disoski, somut adımlar ve kalıcı yatırımlar olmaması nedeniyle hükümeti “sorumluluğu kâğıt üzerinde bırakmakla” suçladı. Viyana FPÖ’den Lisa Frühmesser-Götschober ise mağdur haklarının, fail korumasının önüne geçmesi gerektiğini vurguladı.
Hükümet ise planın, gelecek yasama döneminde tüm bakanlıkların ortak çalışmasıyla uygulanacağını ve Avusturya’da kadınlara yönelik şiddetle mücadelede güçlü bir yol haritası oluşturduğunu savunuyor.





