VİYANA - SNmedia.at/Doskozil, olay gününü şu sözlerle anlattı: “Büyüklüğünü tam anlamamıştık ama hissediyorduk.” İçinde 71 kişinin bulunduğu soğutmalı kamyonun Parndorf yakınlarında bulunmasının ardından Eisenstadt’ta acil basın toplantısı düzenlemişti. Ancak kendisi olay yerine gitmedi, çünkü orada adli tıp uzmanları dışında yapılacak bir şey kalmamıştı. “Koku bile rahatsız ediciydi,” diye ekledi.
Günde 20.000 göçmen Nickelsdorf’tan geçiyordu
2015’in yazında her gün 5.000 ila 20.000 göçmen Nickelsdorf sınır kapısından Avusturya’ya giriş yapıyordu. Doskozil, bu dönemde kimsenin akışı durduramayacağını ya da geri çeviremeyeceğini belirterek, göçmenlerin çoğunun hedefinin Almanya olduğunu vurguladı. “Aksi takdirde bu insanlar kendi başlarına yürüyerek giderdi,” dedi.
“Siyasi sistem aynı kaldı”
Doskozil’e göre, geçen 10 yıla rağmen göç politikalarında ciddi bir değişiklik yaşanmadı. “Sistem aynı, hiçbir şey değişmedi,” diyen vali, göçün dalgalar hâlinde devam edeceğini ve Avrupa Birliği düzeyinde hâlâ etkin bir düzenleme yapılamadığını söyledi.
Göç politikasında eleştiriler: “Yasal iflas ilanı”
Doskozil, Avusturya’da sığınma başvurusu reddedilen kişilerin beş yıl sonra “insani ikamet” hakkı elde edebilmelerini “çılgınlık” olarak nitelendirdi. Bu durumu, ülkenin göç politikasında yaşanan “yasal bir iflas” olarak gördüğünü ifade etti.
Sınır dışı uygulamaları yetersiz
Vali, hüküm giymiş suçluların Suriye ve Afganistan’a geri gönderilmesini desteklediğini, ancak sembolik sınır dışıların yeterli olmadığını vurguladı. Mevcut hükümeti bu konuda “gevşek davranmakla” suçladı.
“Toplum değerleri hakkında tartışma yapılmalı”
Doskozil ayrıca, göçmen işgücü yerine “her isteyenin içeri girmesine izin verilmesini” eleştirdi. Bu durumun toplumun değerlerini nasıl etkilediğine dair kamuoyunda ciddi bir tartışma başlatılması gerektiğini savundu: “Kaçak insanları desteklerken Hristiyan değerlerini nasıl koruyacağız?”
AB dışında iltica merkezleri önerisi
Vali, iltica başvurularının AB dışında işlenmesini önerdi. Örneğin, Türkiye’de Romanya ve Bulgaristan’ın da katıldığı Schengen genişlemesi kapsamında bir merkez kurulabileceğini ifade etti. Bu sayede kaçakçılığın mantıksız hâle getirilebileceğini söyledi: “Orta Avrupa’ya geldiklerinde artık kalıyorlar. Kural bu.”
Mikl-Leitner: “En büyük krizdi”
Doskozil’in 2015’teki ortağı, şu an Aşağı Avusturya Valisi olan Johanna Mikl-Leitner, o dönemi “Cumhuriyet için en büyük zorluklardan biri” olarak tanımladı. Almanya Başbakanı Merkel ile dönemin Avusturya Şansölyesi Faymann’ın anlaşmasının Avrupa’nın çehresini değiştirdiğini belirtti. “Merkel başaramadı,” diyerek süreci eleştirdi.
71 mülteci için kalıcı bir anıt
2015’te hayatını kaybeden 71 mülteciyi anmak amacıyla, sanatçı Michael Kos’un tasarladığı “Anı Kutusu 71” adlı sanat eseri, Schlaining Kalesi bahçesine yerleştirilecek. Bu kalıcı yerleştirme, trajediyi unutturmamak ve insan kaçakçılığının sonuçlarını gözler önüne sermek amacıyla ziyaretçilere açık olacak.
