VİYANA - SNmedia.at/İstatistik Kurumu yetkilisi Stephan Marik-Lebeck, doğumlardan fazla ölüm yaşandığını ve nüfusun sadece göç yoluyla arttığını vurguladı. 2080 yılına kadar nüfusun 10,2 milyona ulaşabileceği tahmin edilirken, göçün tamamen durması durumunda nüfusun 6,9 milyona kadar gerileyebileceği ve 1950’li yıllardaki seviyelere dönüleceği öngörülüyor.
Birlikte Yaşama Algısında Farklı Bakış Açıları
Rapor, birlikte yaşama dair toplumsal algıları da inceledi. Avusturya doğumlu bireyler arasında birlikte yaşam konusundaki memnuniyet 2022’den bu yana geriledi. 2025’te bu durumu "kötü" olarak değerlendirenlerin oranı %46,2’ye çıktı. Göçmenlerin ise %57,9’u Avusturyalılarla olan ilişkileri “iyi” olarak tanımladı.
Aidiyet Duygusu Güçlü, Ancak Farklılıklar Var
Göçmenlerin büyük çoğunluğu Avusturya’ya aidiyet hissettiğini belirtti. Suriyelilerde bu oran %83,6, Bosna-Herseklilerde %79,8, Somalililerde ise %78,3 olarak ölçüldü. Ukrayna kökenlilerde aidiyet duygusu daha düşük (%64,7). Göçmenlerin %46,6’sı ise doğdukları ülkeye halen bağlılık hissediyor.
Plakolm: “Sadece Ait Hissetmek Yetmez”
Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm, Avusturya’ya aidiyet duygusunu memnuniyetle karşıladığını ancak bunun yeterli olmadığını ifade etti. “Ait hissetmek dışında katkı sunmak gerekir,” diyen Plakolm, dil öğrenmenin, çalışmanın ve Avusturya’nın değerlerini benimsemenin önemini vurguladı. Paralel toplumlar oluşmasına karşı uyarıda bulunarak, hükümetin değer kursları ve yaptırımlar üzerinde çalıştığını belirtti.
Sığınma Başvurularında Belirgin Düşüş
Sığınma başvuruları 2022’de 112.272 iken, 2024’te 25.360’a geriledi. Ancak bu sayı hâlâ 2018–2019 dönemine göre yüksek. Bakan Plakolm bu düşüşten memnuniyet duyduklarını ve bunun entegrasyon için gerekli “nefes alma alanını” sağladığını ifade etti.
Almanlar ve Rumenler İlk Sırada
Avusturya’da ikamet eden yabancı uyruklular arasında en büyük grubu 239.500 kişiyle Alman vatandaşları oluşturuyor. Onları Romanyalılar (155.700), Türkler (124.800) ve Sırplar (122.500) takip ediyor. 2020’den bu yana en büyük artış Ukrayna (+76.300), Suriye (+53.300) ve Almanya (+39.500) kaynaklı oldu.
Evde Anadili, Dışarıda Almanca
Göçmenlerin %45,1’i evde yalnızca ya da çoğunlukla anadilinde konuştuğunu belirtirken, %16,4’ü Almanca konuştuğunu ifade etti. Arkadaş çevresinde ise %30 yalnızca Almanca, %48,7 ise Almanca ile başka bir dili birlikte kullanıyor.
FPÖ’den Sert Tepki: “Bu Başarısızlığın İtirafı”
FPÖ güvenlik sözcüsü Gernot Darmann, entegrasyon raporunu ÖVP’nin “başarısız göç politikasının resmî itirafı” olarak değerlendirdi. “Yıllarca kontrolsüz göçe göz yumuldu. Ortaya çıkan sorunlar artık gizlenemez,” diyen Darmann, Avusturya’nın artık bir rota değişikliğine ihtiyaç duyduğunu savundu. FPÖ, ÖVP’yi "sorunun bir parçası" olmakla suçladı ve entegrasyon yerine dönüş politikalarına ağırlık verilmesini talep etti.
Göç ve Entegrasyon Avusturya’nın Geleceğini Belirleyecek
Rapor, hem göçün demografik etkilerini hem de entegrasyonun toplumsal etkilerini gözler önüne sererken, hükümetin ve muhalefetin bu konudaki yaklaşımları arasındaki derin farkları da bir kez daha ortaya koydu. Entegrasyon politikalarının başarısı, Avusturya'nın sosyal yapısını ve siyasi geleceğini doğrudan etkileyecek konuların başında geliyor.
