Yoğun bakımdaki doktorlar, anne ve babası bulunamayan altı aylık bir kız bebeği biberonla besliyor.

Anne ve babası hayatını kaybetmiş ya da ulaşılamayan böyle yüzlerce kimliği belirsiz çocuk var.

Deprem evlerini yıktı ve şimdi de isimlerini ellerinden aldı.

Dr. Nurşah Keskin, yatağının başında “isimsiz” yazılı kız bebeğin elini tutuyor.

Kırıkları var, gözü morarmış ve yüzü bereli; ama bize dönüp, gülümsüyor.

Çocuk hastalıkları uzmanı ve hastanenin başhekim yardımcısı Dr.Keskin “Nerede bulunduğunu ve buraya nasıl geldiğini biliyoruz ama bir adres bulmaya çalışıyoruz. Araştırmalar sürüyor” diyor.

yatakta yatan yaralı çocuk

Fotoğraf altı yazısı,

Beş ya da altı yaşında olduğu sanılan bu kız çocuğunda kafa travması ve kırıklar var.

Çökmüş binalardan kurtarılan çocukların çoğu diğer bölgelerden. Hastane hala ayakta kaldığı için Adana’ya getirildiler.

Felaket bölgesindeki birçok hastane ya çöktü ya da hasarlı. Adana bu nedenle bir merkeze dönüştü.

Bir hasta sevkiyatında, İskenderun’da ağır hasar alan bir hastanedeki doğum kliniğinde bulunan, yeni doğmuş bebekler buraya getirildi.

Bursa'da 2 pilotun hayatını kaybettiği kazayı Avusturya'da hazırlanacak rapor aydınlatacak Bursa'da 2 pilotun hayatını kaybettiği kazayı Avusturya'da hazırlanacak rapor aydınlatacak

Türk sağlık yetkilileri, felaket bölgesinde şu anda kimliği tespit edilemeyen 260 çocuk bulunduğunu söylüyorlar.

Daha çok yere ulaşılıp, daha çok yer arandıkça bu sayı önemli oranda artabilir.

Çocuk hastalıkları uzmanı Dr. İlknur Banlı Cesur, birçok çocuğun uğradıkları şok nedeniyle konuşamadığını söylüyor.

Dr. İlknur Banlı Cesur

Fotoğraf altı yazısı,

Dr. İlknur Banlı Cesur, birçok çocuğun şok nedeniyle konuşamadığını söylüyor.

Kalabalık koridorlardan Dr. Keskin'i takip ediyorum. Depremden sağ kurtulanlar sedyelerde yatıyor, battaniyelere sarılmış diğerleri, acildeki yataklarda yatıyor. Yaralı çocuklarla dolu ameliyathane koğuşuna doğru ilerliyoruz.

Doktorların beş ila altı yaşında olduklarını söylediği bir kız çocuğunu görüyoruz. Uyuyor ve kolundaki serumla yatıyor. Görevliler kafa travması ve kırıkları olduğunu söylüyor.

Adını söyleyip söyleyemediğini soruyorum.

Dr. Cesur “Hayır sadece göz teması ve mimikler” diyor.

“Bu çocuklar uğradıkları şok nedeniyle pek konuşamıyorlar. İsimlerini biliyorlar. Durumları birkaç gün sonra biraz iyileşince konuşmaya çalışabiliriz.”

Sağlık yetkilileri, kimliği belirsiz çocukların adreslerini bulmaya çalışıyor. Ancak artık sıklıkla, adresler bir enkaz yığını. En az 100 isimsiz çocuk tedavi altına alındı.

Türkiye’de sosyal medya paylaşımları, kayıp çocukları gösteren, yıkılan binaların hangi katında yaşadıklarını söyleyen ve kurtarılıp, hastaneye götürüldüklerini umanlarla dolu.

Çocukların sağ kalan yakınları ve sağlık bakanlığı yetkilileri, çocukları bulmak için hastaneleri dolaşıyor.

Adana’daki hastaneye yaralılar gelmeye devam ediyor. Şoke olmuş ve tükenmiş haldeler.

Burada herkes depremzede. Hastalar da doktorlar da.

Dr. Keskin depremde akrabalarını kaybetti ve artçı sarsıntılar sürerken çocuklarıyla birlikte hastaneye sığındı.

Durumla nasıl başa çıkabildiğini soruyorum.

“İyiyim, iyi olmaya çalışıyorum, çünkü çocukların gerçekten bize ihtiyacı var” diyor.

“Ama Allah’a şükrediyorum. Çocuklarım hala benimle. Bir anne için evladını yitirmekten daha büyük bir acı olabileceğini sanmıyorum.”

Yanımızda, küçük hastalar anne ve babalarının gelmelerini bekliyorlar.

Bazıları yeniden birleşiyor. Ama geriye kalanları, depremin isimsiz çocukları olarak kalmaya devam ediyor.

Kaynak: BBC TÜRKÇE