VİYANA - SNmedia.at/Trump yönetimi, İsrail’in saldırılarına doğrudan katılım göstermediklerini savunsa da, bölgede konuşlu Amerikan personelinin önceden çekilmiş olması ve istihbarat koordinasyonuna dair işaretler farklı yorumlara yol açıyor. Senatör Lindsey Graham gibi isimler, ABD’nin İsrail’le birlikte İran’a karşı açık savaşa girmesi gerektiğini savunuyor.
İran'ın Tepki Seçenekleri Azalıyor
İsrail’in hedef aldığı isimler arasında İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları komutanları ve nükleer programın beyin kadrosu bulunuyor. Tahran’ın cevap kapasitesi daralırken, uzmanlar İran’ın Basra Körfezi’ni kapatma ya da bölgedeki Amerikan üslerine saldırı gibi daha radikal yollara başvurabileceğini öngörüyor.
Nükleer Eşik mi Aşılıyor?
Ortadoğu Enstitüsü’nden Kenneth Pollack, İran’ın en tehlikeli ve en olası yanıtının nükleer silah üretimine yönelmek olduğunu vurguladı. Silah kontrol anlaşmalarından çekilme ve Fordo gibi yeraltı tesislerin hızla aktive edilmesi, senaryolar arasında ilk sırada.
ABD’nin Savaşa Dahil Olma Riski
Amerikan basınında yer alan analizlere göre, İran’ın Ortadoğu’daki ABD hedeflerine saldırması durumunda, Trump yönetiminin askeri karşılık vermekten başka seçeneği kalmayabilir. Ayrıca İsrail’in İran’ın nükleer altyapısına tek başına ağır darbe indirecek gücü olmadığı, bunun için ABD’nin devreye girmesi gerektiği belirtiliyor.
Körfez de Tehlikede
İran’ın saldırılarında istediği sonuçlara ulaşamaması halinde Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Körfez ülkeleri hedef haline gelebilir. Bu bölgelerdeki enerji altyapısı ve ABD üsleri, İran’ın misillemesinde öncelikli hedefler olabilir. Bu da savaşı daha geniş bir cepheye taşıyabilir.
Putin Kazançlı Çıkar mı?
Savaşın küresel ekonomiye etkileri de göz ardı edilmiyor. Petrol fiyatlarının hızla yükselmesi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in elini güçlendirebilir. Enerji ihracat gelirleri artan Moskova, Ukrayna cephesindeki askeri harcamalarını daha rahat karşılayabilir.
İran’da Rejim Değişikliği Olasılığı
İsrail’in altyapıyı hedef alan saldırılarının ardından, İran’da iç karışıklık ihtimali de masada. Elektrik ve su sıkıntıları yaşayan halkın rejime karşı ayaklanması muhtemel görülse de, uzmanlar Irak ve Libya örneklerine atıfla bunun ülkede iç savaş ve otorite boşluğu yaratabileceği konusunda uyarıyor.
Sonuç: Kaosa Karşı Diplomasi Umudu
New York Times yazarı Thomas Friedman ise tüm bu korkutucu ihtimallere rağmen hâlâ müzakere kapısının açık olduğunu savunuyor. Trump’ın, İran’ı yeniden nükleer anlaşma masasına çekerek daha kontrollü bir çözüm yoluna gidebileceği umudu dile getiriliyor. Ancak her geçen gün diplomasiye olan inanç zayıflarken, bölgede tırmanan savaşın domino etkisi yaratması ihtimali de güçleniyor.