Bakan Kacır, Türkiye'ye ziyarette bulunan Avusturya Başbakanı Karl Nehammer, Avusturya Çalışma ve Ekonomi Bakanı Martin Kocher ve beraberlerindeki heyetle, 'Türkiye- Avusturya İş Konseyi Yuvarlak Masa Toplantısı'na katıldı. Bakan Kacır, Türkiye ve Avusturya ilişkilerinin, derinliğini ve çok boyutlu yapısını hiçbir zaman kaybetmediğini belirterek, "Avusturya'da yaşayan yaklaşık 300 bin kişilik Türk toplumu da iki ülke arasındaki bu bağların yapı taşlarından birini oluşturmakta. Arzumuz, bu derin ve stratejik bağları iki ülke toplumunun ortak refahı için daha da güçlendirmek. Bugün düzenlediğimiz forumun, karşılıklı ticaret ve yatırım ekosistemimizin gelişmesinde ve çeşitlenmesinde önemli bir aşama olacağına inanıyorum" diye konuştu.
'TÜRKİYE, YABANCI BİR PAZAR DEĞİL'
Türkiye'nin güçlü siyasi iradesi ile hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için kazandıran adres olacağını ifade eden Kacır, "Türkiye, Avusturyalı yatırımcılar için yabancı bir pazar değil. Son 20 yılda Avusturyalı firmaların yaklaşık 11 milyar dolarlık bir yatırımı söz konusu. Türkiye'de faaliyet gösteren bine yakın Avusturyalı şirket, 23 bine yakın istihdam oluşturdu. Türkiye'nin büyüme yolculuğunda sunduğu katkılardan dolayı, bu firmalara teşekkürlerimi sunuyorum. Önümüzdeki dönemde bu yatırımların sayısını artırmak ve mevcut yatırımların ölçeğini büyütmek üzere sizlerle beraber çalışmaya, ihtiyaçlarınız için yanınızda olmaya her zaman hazırız.
İki ülkenin vizyonu ve kabiliyetlerini dikkate aldığımızda, önümüzdeki dönemde, özellikle yenilenebilir enerji yatırımlarında ve mobilite teknolojilerinde iş birliği için ben büyük bir fırsat penceresi görüyorum. Fakat Avusturya ve Türkiye'nin üretim ve yatırım ekosistemini karşılıklı kazan kazan prensibiyle daha da genişletmek için şüphesiz en kritik iki alan, Gümrük Birliği ve vize muafiyeti. Gümrük Birliği Anlaşması'nın mevcut koşullar dikkat alınarak güncellenmesinin, Türkiye- Avusturya ekonomik ilişkilerine ivme katacağına inanıyorum. Diğer yandan mevcut vize uygulamaları, Avrupa'da yatırım yapan, ihracat yapan, üretim yapan sanayicilerimizin, Avrupa teknoloji ve inovasyon ekosisteminin bizzat kalbinde yer alan girişimcilerimizin ve mühendislerimizin karşısına engel olarak çıkmakta. Umuyorum, Türkiye ve Avrupa Birliği arasında son dönemde oluşan diyalog zemini ile birlikte, bu iki kritik alanda da somut adımlar göreceğiz" ifadelerini kullandı.
