Yaşamın durma noktasına gelmesinin, çocuklar arasında çaresizlik hissi uyandırdığı ve sosyal izolasyona yol açtığını belirten uzman, bu süreçten ders çıkarılması gerektiğini ve okulların benzer durumlarda olabildiğince uzun bir süre açık kalmasını istedi.

İsviçre’de de aynı eğilim belirlenmişti

Pandeminin çocukların ruh sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu gerçeği daha önce İsviçre'den gelen başka bir raporda da belirlenmişti. Çocuklara yardım kuruluşu Pro Juventute tarafından yapılan araştırmada, çocuk ve ergenlerin intiharı düşünmeleri nedeniyle aldıkları danışmanlık hizmetlerinin 2021'in ilk yarısında 2020'ye kıyasla yüzde 40 arttığı ortaya çıkmıştı. "Yalnızlık", "arkadaş kaybetme" veya "ruh sağlığı" gibi konularda yardım için başvuran çocukların sayısının rekor düzeyde arttığını ortaya koyan rapor, çocuklar arasında daha önce görülmeyen oranda depresif semptomlar, uyku ve iştah bozukluklarının ortaya çıktığını saptamıştı.

Prof. Dohna-Schwake, VOA Türkçe’ye konuştu

Konuyla ilgili VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Prof. Dohna-Schwake, pandemiden yetişkinler gibi etkilenen, hatta daha çoğunlukla etkilenenlerin çocuklar ve gençler olduğunu söyledi. Uzman, "Yetişkinler an azından kısmen işlerine gidebildiler, marketlerde alışveriş yapabildiler. Ama çocuklar için her şey tamamen kapalıydı. Okulların, spor kulüplerinin kapanması, arkadaşlarına ulaşamamaları, birçokları için "Artık sevilmiyorum" düşüncesine yol açtı. Ebeveynlerin yeteri kadar çocuklarına yaşananları anlatmadıkları ve bu zorlu süreçte yalnız bıraktıklarını gözlemledik. Evlerinden yeni taşınan üniversite öğrencilerinde de benzer bir durum yaşandı. Üniversitede yüz yüze ders olmaması, arkadaşları ile buluşup eğlenememeleri, bunun yerine ekran karşısında yalnız kalmaları sonucunda gençler de giderek daha fazla danışma merkezlerine geldiler. Yalnızlığa daha fazla alışık olan yaşlılar, bu bağlamda krizle daha iyi şekilde başa çıktı" şeklinde konuştu.