VİYANA - SNmedia.at/Ohio sınıfı balistik füze denizaltılarından biri olan USS Maryland, Portekiz'e bağlı Azor Adaları açıklarında görev yaparken tespit edildi. CNN Portekiz’in haberine göre, denizaltı Terceira Adası’ndaki Praia da Vitoria limanında kısa süreli bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret, olağan dışı bir hareket olarak “son derece nadir” şeklinde tanımlandı.
Eş Zamanlı Görev: Komuta Uçağı da Bölgede
ABD Donanması, USS Maryland’in bölgede olduğu süre zarfında, nükleer komuta-kontrol kapasitesine sahip E-6B Mercury tipi uçağın da bölgede uçuş gerçekleştirdiğini doğruladı. Bu uçaklar, özellikle kriz anlarında nükleer kuvvetlerle iletişimi sürdürmek ve komuta zincirini devre dışı bırakmadan yönlendirmek amacıyla tasarlandı.
Pentagon’dan Net Bir Açıklama Yok
ABD Altıncı Filosu’nun sözcüsü Komutan Tim Gorman, USS Maryland’in Azorlar çevresinde görevde olduğunu ve “personel değişimi için kısa süreli durduğunu” belirtti. Ancak bu faaliyetlerin geniş çaplı bir tatbikat mı yoksa olası bir tehdit senaryosuna hazırlık mı olduğu konusunda net bir açıklama yapılmadı.
USS Maryland Ne Anlama Geliyor?
Ohio sınıfı denizaltılar, ABD’nin “nükleer üçlüsünün” (kara-hava-deniz) deniz unsurunu temsil ediyor. Maryland gibi denizaltılar, genellikle 77 günlük devriyelerle görev yapıyor ve iki ayrı mürettebat rotasyonuyla (Mavi ve Altın ekipler) sürekli faal durumda tutuluyor. Bu sistem, olası bir nükleer saldırı ya da misilleme ihtimalinde stratejik hazır olmayı sağlıyor.
Daha Önce de Aynı Senaryo
Bu tür eş zamanlı faaliyetler ilk kez yaşanmıyor. Yaklaşık bir yıl önce, Norveç Denizi'nde USS Tennessee denizaltısı yüzeydeyken bir E-6B Mercury uçağı da aynı bölgede görev yapmıştı. Uzmanlar bu durumu, ABD’nin caydırıcılığını hem düşmanlarına hem de müttefiklerine hatırlatma hamlesi olarak değerlendirmişti.
Askeri Mesaj mı, Siyasi Gözdağı mı?
Uzmanlar, denizaltı ve komuta uçağının aynı anda konuşlandırılmasını yalnızca askeri değil, diplomatik bir mesaj olarak da okuyor. Artan jeopolitik gerilimler, Ukrayna savaşı, Çin’in Tayvan politikası ve İran–İsrail hattındaki gerginlik düşünüldüğünde, bu tatbikat benzeri faaliyet ABD’nin “hazırız” mesajı olabilir.
ABD, nükleer denizaltılarının pozisyonlarını ve görevlerini nadiren kamuoyuna açıklarken, son dönemde bu deniz araçlarının daha görünür hâle gelmesi dikkat çekiyor. Özellikle E-6B Mercury ile birlikte sahaya sürülen denizaltılar, nükleer kriz senaryolarında “son savunma hattı” olarak görülüyor.