VİYANA - SNmedia.at/Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, söz konusu düzenlemeyi içeren yasa tasarısını yarın Parlamento'ya sunacak. Miçotakis, Meriç sınırında 2020 yılında yaşanan göç krizini hatırlatarak bu tür kararların benzer olağanüstü koşullar altında alınabileceğini söyledi. Başbakan, yasadışı yollardan ülkeye giriş yapan göçmenlerin tutuklanarak gözaltına alınacağını da vurguladı.
Yeni Kapalı Yapılar Girit’e Geliyor mu?
Yunan medyasında yer alan bilgilere göre hükümet, Girit Adası'nda bir veya iki kapalı sığınmacı yapısı kurmaya hazırlanıyor. Bu yapıların göçmenlerin geçici olarak tutulması için kullanılacağı öngörülüyor.
Libya ile Yoğun Temas Halindeler
Miçotakis, Libya'nın hem uluslararası tanınan hükümetiyle hem de doğu bölgesindeki yönetimle işbirliği yürüttüklerini ifade etti. Ayrıca, Yunan Silahlı Kuvvetleri'nin, göçmen taşıyan teknelerin Libya'dan ayrılmasını engellemek için müdahaleye hazır olduğunu da belirtti.
Girit’te Kriz Derinleşiyor: Yerel Yetkililer Alarmda
Girit’te yalnızca son 48 saatte 2 bin göçmen kayıtlara geçti. Yıl başından bu yana bu sayı 9 bini aştı. Yetkililer, bu rakamın geçen yılın aynı dönemine göre %350'lik bir artışı temsil ettiğini açıkladı. Pazartesi günü ise tek bir günde 963 yeni göçmenin adaya ulaştığı bildirildi.
"Ev Sahipliği Kapasitemizin Zirvesindeyiz"
Hanya Belediye Başkan Yardımcısı Eleni Zervoudaki, Girit’in mevcut barınma kapasitesinin dolduğunu söyledi. Hanya Vali Yardımcısı Nikos Kalogeris de tesis yetersizliğinden dolayı merkezi hükümeti acil müdahaleye çağırdı. Rethymno Belediye Başkanı Giorgos Marinakis ise, yaşanan durumu “eşi benzeri görülmemiş bir akın” olarak niteledi.
"Bu İnsanlar İtalya’ya Gideceklerini Sanıyor"
Marinakis, Libya’da yaklaşık 10 bin kişinin daha Girit’e taşınmayı beklediğini ileri sürdü. Belediye Başkanı, "Bu insanlar İtalya’ya gideceklerini sanıyor. Bu, açık bir köle ticareti" diyerek sert bir uyarıda bulundu.
Yunanistan Göç Politikasını Sertleştiriyor
Yunanistan’ın göç politikası bu son hamleyle daha da sertleşirken, uluslararası kamuoyunda ve insan hakları çevrelerinde bu kararın yankı uyandırması bekleniyor. Özellikle Avrupa Birliği kurumları, iltica başvurularının askıya alınmasının uluslararası hukuka uygunluğunu sorgulayabilir.
