AVUSTURYA

Viennale 2025 Sinematik Bir Başyapıtla Açılıyor: "Miroirs No. 3"

Bu yılki Viennale Film Festivali, sinemaseverleri hem güçlü bir açılış filmi hem de yeni bir başkanla karşılıyor. Alman yönetmen Christian Petzold, kara western tarzında çektiği “Miroirs No. 3” ile festivalin açılışını yaparken, aynı zamanda yeni Viennale Başkanı olarak ilk yılını kutluyor.

VİYANA - SNmedia.at/Petzold, 25 yılı aşkın süredir Alman tarihinin birey üzerindeki etkilerini inceliyor. “Die innere Sicherheit” (2000), “Yella” (2007) ve “Transit” (2018) gibi filmleriyle geçmişle bugünü psikolojik gerilim ve toplumsal bağlamda birleştiren yönetmen, son yıllarda daha duygusal bir sinema diline yöneldi.
“Undine” (2020) su, “Kızıl Gökyüzü” (2023) ateş temalarını işlerken; “Miroirs No. 3” hava unsurunu merkeze alıyor. Yönetmen filmi, modern bir kara western olarak tanımlıyor: Silah sesleri yok, ama bolca ölüm, sessizlik ve iç hesaplaşma var.

Anne, Kız ve Gizem: Sessiz Bir Dram

Film, Almanya’nın Uckermark bölgesinde rüzgârlı bir kır evinde geçiyor. Betty (Barbara Auer), yalnız yaşayan bir kadındır. Yakınındaki bir kazada genç bir adam ölür, yanında mucize eseri kurtulan Laura (Paula Beer) ise Betty’nin evine sığınır. İkilinin ilişkisi giderek anne-kız bağını andırmaya başlar, ancak bu yakınlığın ardında gizli bir gerçek vardır. Seyirci, tıpkı karakterler gibi bu gerçeği yavaş yavaş keşfeder.

Petzold ve Oyuncular Arasında Yaratıcı Uyum

Petzold, çekimler sırasında oyunculara doğaçlama alan tanıyarak senaryoyu birlikte şekillendiren bir yaklaşım benimsiyor. Paula Beer, yönetmenle dördüncü kez çalışıyor ve Petzold’un “en doğal işbirlikçisi” olarak tanımlanıyor. Matthias Brandt ve Enno Trebs’in performansları da filmin gerilimini derinleştiriyor.

Festivalin Açılış Takvimi

“Miroirs No. 3”, 16 Ekim’de aynı anda dört farklı Viyana sinemasında gösterildi: Gartenbaukino, Stadtkino, Urania ve Metro. Film, 7 Kasım’da Avusturya genelinde vizyona girecek.

Hitchcock Esintili Bir Kara Western

Film, klasik bir polisiye yerine oda tiyatrosu estetiğiyle örülmüş bir dram sunuyor. Doğa görüntüleri, sessizlikler ve karakterlerin psikolojik çözülüşleri, Hitchcockvari bir atmosfer yaratıyor. Petzold’un vurguladığı gibi: “Bu film büyük perdede izlenmeli, çünkü ekran değil, sinema insanın ruhunu büyütür.”

Viennale Başkanlığında Yeni Dönem

Christian Petzold, yalnızca açılış filmiyle değil, festivalin yeni başkanı olarak da sahneye çıktı. Görevi, beş yıl önce vefat eden efsanevi yapımcı Eric Pleskow’dan devraldı. Pleskow, “Guguk Kuşu” (1975) gibi klasiklerin yapımcısı olarak sinema tarihine geçmiş, aynı zamanda Avusturya kamuoyunda demokrasi ve tarih bilinci konularında uyarıcı bir ses olmuştu.

Pleskow’un Mirası ve Petzold’un Vizyonu

Petzold, Pleskow’la yıllar önce Viennale sırasında tanıştığını ve onun tarihsel duyarlılığından etkilendiğini anlattı. “O, tarihin acımasızlığını bizzat görmüş biriydi. Ben ise o kadar yakından tanık olamadım,” diyen Petzold, festival başkanlığı görevine bu bilinçle yaklaştığını söyledi.

“Başkan mı, Diktatör mü?”

Petzold’un hem festival başkanı hem de açılış filmi yönetmeni olması dikkat çekti. Rumen yönetmen dostu Radu Jude’nin kendisine esprili bir şekilde “Peki sen başkan mı oldun, diktatör mü?” diye sorduğunu anlatan Petzold, kararı kendisinin değil, festival direktörü Eva Sangiorgi’nin verdiğini belirterek eleştirilere gülerek yanıt verdi.