VİYANA - SNmedia.at/Sayıştay verilerine göre, yalnızca 2015 yılında Suriyeliler tarafından yapılan sığınma başvurusu sayısı 24.547’ye ulaştı. Bu, o zamana kadar 10 yıl boyunca yapılan toplam başvurularla kıyaslandığında olağanüstü bir artış anlamına geliyordu. 2005’te yalnızca 77 başvuru yapılmışken, 2010’da bu rakam 194’tü. İlk defa 2014 yılında başvurular 7.700’ü aşarak istatistiksel olarak anlamlı bir seviyeye ulaştı.
Genç ve Hızla Büyüyen Bir Topluluk
Avusturya’daki Suriyelilerin ortalama yaşı 25,5 olarak tespit edildi. Bu genç yaş ortalamasında yüksek doğum oranlarının etkili olduğu belirtiliyor. Avusturya İstatistik Kurumu’na göre, Suriyeli, Afgan ve Iraklı kadınlar arasında doğurganlık oranı kadın başına 3,3 çocukken, bu oran Avusturyalı kadınlar için 1,2'de kalıyor.
Vatandaşlığa Geçişte İlk Sıradalar
2024 yılında Avusturya vatandaşlığına geçenler arasında Suriyeliler 2.241 kişiyle ilk sırada yer aldı. Bu durum, uzun süreli kalışın ve entegrasyon çabalarının bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
Hükümetin Kısıtlama Politikaları
Avusturya hükümetleri son on yılda mülteci akışını yavaşlatmak amacıyla birçok yasal düzenleme yaptı. Bu kapsamda, hızlandırılmış sığınma prosedürleri, sınır dışı süresinin uzatılması, sınır çitlerinin inşası gibi önlemler devreye sokuldu. 2015’teki yoğun başvurular nedeniyle federal hükümet, isteksiz belediyelere rağmen konaklama alanları oluşturmak için geçici müdahale hakkı dahi tanımıştı. 2022 yılında gelen yeni göç dalgası sırasında ise barınma yetersizliği nedeniyle çadır kampları kurulmak zorunda kalındı.
Son Dönemdeki Azalma: Suriye’deki Rejim Değişikliği Etkili Oldu
2024 yılında Suriye’de Esad rejiminin devrilmesiyle birlikte Avusturya’daki sığınma başvurularında keskin bir düşüş yaşandı. Bu gelişme, Avusturya’nın Suriyelilere yönelik başvuruları askıya almasına ve yalnızca istisnai durumlarda sığınma statüsü verilmesine olanak tanıdı. 2025’in ilk yarısında Suriyelilere yalnızca 172 sığınma hakkı verildi.
Aile Birleşimi Kısıtlamaları Devam Ediyor
Son yıllarda sıkılaştırılan aile birleşimi yasaları da göçmen toplulukları etkilemeye devam ediyor. 2016 yılında getirilen düzenlemeyle, ikincil koruma statüsüne sahip olan bireylerin aile üyelerini Avusturya’ya getirmesi için üç yıl beklemesi gerekiyor. Bu durum, özellikle 50.800’ü aşan nüfusuyla Afganlar gibi büyük mülteci grupları için ciddi bir sınırlama oluşturuyor.
Suriyeliler Nüfus Artışında Öne Çıkıyor
Afganların nüfusu 2015’ten bu yana üç katına çıkarken, Suriyelilerinki dokuz kat artmış durumda. Bu artış, hem sığınma başvurularının hem de yerleşik nüfusun hızlı bir şekilde büyüdüğünü ve toplumun sosyal yapısını kalıcı şekilde etkilediğini gösteriyor.