TÜRKİYE

Türkiye-İran ilişkilerinde yeni bir yakınlaşma dönemi mi başlıyor?

Dışişleri Bakanı Fidan, 30 Kasım'da gerçekleştirdiği günübirlik ziyarette İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile görüştü. Fidan, Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf ve Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Laricani ile de biraraya geldi.

VİYANA-SNmedia.at/ Özellikle Fidan-Arakçi görüşmesi hem zamanlama hem de verilen mesajlar açısından dikkat çekti.

Son bir yılda Suriye ve Güney Kafkasya'da yaşanan süreçler, tarihsel olarak bölgesel rekabet içinde olan Türkiye ve İran'ın karşıt pozisyonlar almasına neden olmuştu.

Mevzi kaybeden Tahran, Ankara’yı açıktan eleştirmişti

Fidan, İran'ın bölgedeki en büyük müttefiki olan Esad yönetiminin 8 Aralık 2024'te devrilmesinin ardından başlayan süreçte Tahran yönetimine politika değişikliği çağrısı yapmıştı.

Artık "vekalet savaşlarına" son verilmesi gerektiğini söylemiş ve bunlar Tahran'da ciddi rahatsızlık yaratmıştı.

İran, Türkiye ile Zenzegur Koridoru olarak tanımlanan Azerbaycan-Nahçıvan geçiş hattının, “Uluslararası Barış ve Refah İçin Trump Yolu” (TRIPP) adıyla ABD tarafından işletilecek olmasından da büyük rahatsızlık duymuş ve bu süreçte de Türkiye ile ayrı noktalara düşmüştü.

Ermenistan-Azerbaycan arasındaki barışın ABD arabuluculuğunda sağlanmış olması nedeniyle koridor bu adla anılıyor.

Fidan ve Arakçi'nin basın toplantısında yaptıkları açıklamalar ise tarafların farklılıklardan çok ortak noktaları öne çıkartma ve karşı taraf açısından yaşamsal önemdeki konularda açık destek sunma tercihinde olduklarını gösterdi.

Ortak kaygı: 'İsrail yayılmacılığı'

İki bakanın bölgesel gelişmeler konusunda üzerinde durdukları en önemli konular Gazze ve Suriye oldu.

Tarafların Suriye'nin yeni dönemine özellikle ülkenin siyasi ve ekonomik olarak yeniden yapılandırılmasına ilişkin süreç yerine İsrail'in askeri hareketliliğine odaklanmaları dikkat çekti.

Arakçi, "Suriye'nin istikrar ve huzuru toprak bütünlüğünün korunmasına bağlıdır ve en büyük tehdit İsrail'den gelmektedir" ifadelerini kullandı.

İranlı bakan, "İsrail yayılmacılığının" temel amacının bölgeyi daha büyük bir istikrarsızlığa sokmak olduğunu, buna karşı bölge ülkelerinin birlikte hareket etmeleri gerektiğini kaydetti.

Dışişleri Bakanı Fidan da aynı noktaya işaret ederken, "Türkiye ve İran'ın İsrail'in bölgesel yayılmacılığının bölge için 'bir numaralı güvenlik tehdidi' olduğu konusunda hemfikir olduğunu" söyledi.

Fidan, İsrail'in Suriye ve Lübnan'ın istikrarsızlaşmasını amaçlayan saldırılarının sona erdirilmesi için uluslararası topluma harekete geçmeye çağırdı.

Tahran görüşmesi, Ankara'nın "terörsüz Türkiye" projesinin kritik bir aşamada olduğu bir süreçte gerçekleşti.

İran Dışişleri Bakanı Arakçi, basın toplantısında, PKK'nın silah bırakma kararından memnuniyet duyduklarını belirtirken, "terörsüz Türkiye" ve "terörsüz bölge" projelerini de desteklediklerini kayda geçirdi.

Türkiye, özellikle 1990'lı yıllardan bu yana İran'ı PKK ile mücadele konusunda yeterince işbirliği göstermemekle ve hatta desteklemekle suçladı.

PKK'nın, İran topraklarında yer alan PJAK aracılığıyla bu ülkede de varlığını sürdürmesi ancak iki ülke güvenlik kurumlarının bu konuda eşgüdüm sağlamamaları Ankara'nın eleştirileri arasında yer alıyordu.

Arakçi'nin PKK'nın silahsızlandırılmasına ilişkin açıklaması bu nedenle önemli bir gelişme olarak görülüyor.

Fidan'ın da İran için yaşamsal önemde olan nükleer müzakereler konusunda değerlendirme yapması ve uygulanan yaptırımları eleştirmesi dikkat çekti.

İran'a uygulanan yaptırımları haksız olarak nitelendiren ve müzakerelerin bir sonuca varması için Türkiye'nin elinden geleni yapmaya hazır olduğunu kaydeden Fidan, "Bizim amacımız İran'ın uluslararası hukuk çerçevesinde, sorunun çözümüyle beraber yaptırımlardan kurtulması ve bölgesel entegrasyonun ekonomik olarak ve diğer alanlarda olabildiğince hızlı devam etmesi" ifadelerini kullandı.

Türkiye, haziran ayında İsrail'in saldırmasıyla başlayan 12 gün savaşı sırasında İran'ı desteklemiş ve İsrail'i sert şekilde eleştirmişti.

Sınır kapıları çağrısı

Fidan'ın ziyaretinin önemli amaçlarından biri de Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konsey toplantısının hazırlığını yapmak oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan liderliğinde Tahran'da 9'uncusu yapılacak toplantıda özellikle ekonomi, ticaret, enerji ve ulaştırma gibi alanlarda önemli anlaşmaların imzalanması öngörülüyor.

Bakan Fidan, ticaretin geliştirilmesi için ikili ilişkilerde yapılması gereken birçok şey bulunduğunu belirtirken, "Bağlantısallık, ulaştırma ve lojistik alanında iki ülke olarak yapmamız gerekenin biraz gerisinde kalmışız. Bu konuda atmamız gereken adımlar var" diye konuştu.

Fidan, sınır kapılarının sayısının da artırılması gerektiğini belirtti.

Dışişleri Bakanlığı kaynaklarının verdiği bilgiye göre, Ekim ayı itibariyle iki ülke ticaret hacmi 6,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarafların koyduğu hedef ise yıllık 30 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak.

İran Dışişleri Bakanı Arakçi de bu konuda atılması gereken adımların olduğuna işaret ederken, ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasının önemine işaret etti.

Tarafların bu adımı atma kararlılığında olduğunu kaydeden Arakçi, İran'ın yakında Van'da açacağı başkonsolosluğun da ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunacağını belirtti.

Arakçi, İran'ın Türkiye için en güvenilir enerji tedarikçisi olduğunu, doğalgaz anlaşmasını yenilemek için hazır olduklarını da kaydetti.