VİYANA - SNmedia.at/Bu gerilim yeni değil. 1962’deki “tavuk savaşı”, 1990’larda başlayan “muz krizi”, 1989’daki “sığır eti hormonu” yasakları ve Airbus-Boeing sübvansiyon çekişmeleri gibi örnekler, tarafların ticarette sık sık karşı karşıya geldiğini gösteriyor. Geçmişte Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) bu anlaşmazlıklarda hakem rolü üstlenmiş olsa da, son dönemde ABD’nin DTÖ’ye karşı tutumu bu mekanizmanın etkisini azaltmış durumda.
Bu kez teknoloji ve hizmet sektörleri de gündemde. ABD’nin Avrupa karşısında hizmet ticaretinde fazla vermesi, özellikle dijital ekonomide yeni çatışmaların işareti olarak görülüyor. Her iki taraf da stratejik sektörlerini koruma çabasında.
Ancak geçmiş deneyimler, ticaret savaşlarında tarafların net bir kazanç elde edemediğini gösteriyor. Uzun vadeli diplomatik uzlaşmalar, kısa vadeli vergilerden daha kalıcı çözüm sunuyor. 2025’teki son gelişmeler ise hem ekonomik hem de politik olarak yeni bir denge arayışına işaret ediyor.