VİYANA - SNmedia.at/ Olay, çok sayıda üyesi olan bir Türk ailesinin içinde yaşandı. Polis, soruşturma sonucunda 39 yaşındaki A. A. adlı zanlıyı gözaltına aldı. A.A., maktulün gelininin eski sevgilisi olarak tanınıyordu. Cinayetin ardından maktulün oğlu babasını banyoda kanlar içinde bulduktan kısa süre sonra ortadan kayboldu ve o günden beri kendisinden haber alınamadı.
Sanığın Savunması ve İddialar
Sanık A.A., mahkemede tüm suçlamaları reddetti. Suçun, kurbanın oğlu tarafından işlendiğini ileri sürdü. İddiaya göre baba-oğul arasında “belgelerde sahtecilik ve para anlaşmazlığı” nedeniyle tartışma yaşandı. Sanık, olaya tanık olduğunu ancak korktuğu için polise haber vermediğini söyledi. Savcı ise bu iddiayı “kötü bir Hollywood senaryosu” olarak niteledi ve sanığın delillerle suçlandığını belirtti.
Deliller: DNA İzleri ve Kan Lekeleri
Olay yerinde yapılan incelemelerde, sanığın kan izleri evin farklı noktalarında bulundu. Ayrıca, zanlının elinde bıçak kaymasından kaynaklandığı düşünülen bir kesi yarası tespit edildi. Maktulün cep telefonunun, olaydan sonra sanığın güzergâhıyla birebir aynı rotayı izlediği, ardından Viyana’nın güneyinde bir gölette bulunduğu açıklandı.
Olayın Arka Planı
Savcılığa göre cinayetin asıl nedeni kıskançlık. Sanığın, kurbanın en küçük oğlu ile evli olan kadınla daha önce ilişki yaşadığı ve bu ilişkiden iki çocuğu olduğu belirtildi. Kadının ilişkiyi sonlandırmasının ardından sanığın takıntılı davranışlar sergilediği, 28 Aralık akşamı ise kontrolünü kaybederek cinayeti işlediği öne sürüldü.
Mahkeme Süreci Devam Ediyor
Kurbanın yüzüne ve vücuduna toplam 15 bıçak darbesi vurulduğu belirlendi. Sanık, suçlamaları reddetmeye devam ediyor. Mahkeme, Türkçe tercüman eşliğinde yürütülüyor ve tanık ifadelerinin alınmasıyla sürecin birkaç duruşma daha sürmesi bekleniyor.
Henüz Karar Verilmedi
Viyana Eyalet Ceza Mahkemesi’nde görülen davada jüri, farklı tanık ifadeleri ve çelişkili savunmalar nedeniyle karar vermeden önce dosyayı detaylı incelemeye aldı. Duruşmanın sonucu henüz açıklanmadı.
Mahkeme, masumiyet karinesinin geçerli olduğunu hatırlatarak sanığın suçunun henüz kesinleşmediğini belirtti.