VİYANA - SNmedia.at/Olay, Mart 2020’de iki Hırvat vatandaşının Viyana’ya zorla getirilmesiyle başladı. Mağdurlar, Rudolfsplatz’daki kiralık bir dairede bağlanarak kötü muameleye maruz bırakıldı ve ölümle tehdit edildi. Amaç, mağdurlardan birinin iş ortağını yasa dışı faaliyetler sonucu elde ettiği iddia edilen kara para nedeniyle bir milyon avro fidye ödemeye zorlamaktı. Soruşturma makamları, sanıkların Karadağ merkezli ve Avrupa genelinde faaliyet gösteren Kavač mafya klanıyla bağlantılı olduğuna inanıyor.
Savcı, duruşmada dairenin tamamen naylonla kaplanmış olduğunu, içeride susturuculu tabancalar ve el testereleri bulunduğunu anlatarak, ortamı “1980’lerin İtalya mafyasını hatırlatan bir sahne” olarak tanımladı. Mağdurlardan biri panik içinde en az 750.000 avro ödeme sözü verince sanıklar serbest bıraktı; daha sonra Zagreb’de gerçekleştirilen görüşmede yalnızca 10.000 avro teslim edildi.
Davanın çözülmesinde sanıkların dijital izleri önemli rol oynadı. Polis, şifreli telefonlardaki yazışmaları inceleyerek kaçırma planının tüm detaylarına ulaştı. Sohbetlerde görev dağılımlarından sınır geçişlerine kadar her şey konuşuluyordu. Pandemi dönemindeki sınır kapanmaları planı zorlaştırsa da, sanıkların selfie’ler ve kişisel mesajlarla kendilerini ele verdikleri belirlendi.
Hakim karşısına çıkarılan sanıklar, suç ortaklarının sessiz kalması nedeniyle tüm detayları açıklamasa da, jüri ağırlaştırılmış gasp girişimi ve tamamlanmış gasp suçlarında suçlu buldu. Gasp suçlaması reddedildi. Her iki sanık cezayı kabul ederken, savcılık karara itiraz edeceğini duyurdu.