VİYANA - SNmedia.at/Viyana'da birçok ülkenin istihbarat servisleri, resmi kurumların veya diplomatik statülerin sunduğu koruma altında faaliyet gösteriyor. Avrupa Birliği yaptırımlarına rağmen, şehir merkezinde faaliyet gösteren bir Rus derneği, Kremlin’in söylemlerini yaymakla ve istihbarat servisleri için bağlantılar kurmakla suçlanıyor.
Bulgar Kadının Propaganda Ağı ve Kaçırma Planı
Viyana’da casusluk faaliyetleriyle ilişkilendirilen Bulgar uyruklu bir kadının, Rus istihbaratının yönlendirmesiyle propaganda kampanyası yürüttüğü ve gazeteci Christo Grozew’in takibinde rol aldığı öne sürülüyor. Hatta bu ağın Grozew’i kaçırmayı planladığı iddia ediliyor.
Çin'in Gizli Polis Karakolu ve Yasadışı Yapıları
Avusturya Anayasayı Koruma Federal Ofisi’nin raporuna göre, Çin de kentte muhalifleri gözetlemek için gizli yapılar işletiyor. Bunlar arasında yasa dışı bir polis karakolunun bulunduğu da iddialar arasında yer alıyor. Bu gelişmeler karşısında hükümet, casusluk yasalarında sıkılaştırmaya gitmeyi planlıyor.
Yeni Yasa Hazırlığı: Casusluk Yapan Casuslara da Ceza
Mart ayında ÖVP'li İçişleri Bakanı Christian Stocker, sadece Avusturya’ya karşı değil, diğer istihbaratçılara yönelik casusluk faaliyetlerinin de cezalandırılacağını duyurdu. Böylece üçüncü ülkelere yönelik casusluk yapan ajanların da yasal takibe alınması hedefleniyor.
“Casusların Başkenti”: 13 Bin Diplomat, 50 Kuruluş
Tarihçi ve casusluk uzmanı Thomas Riegler, "Wien heute"ye verdiği röportajda Viyana’da casusluk faaliyetlerinin geçmişe kıyasla daha yoğun olduğunu söyledi. Kentte 50'den fazla uluslararası kuruluş, 124 büyükelçilik ve yaklaşık 13.000 diplomat bulunduğunu hatırlatan Riegler, bu yoğunlukta birçok casusun yer aldığını ifade etti.
Avusturya’da Casusluk Yasal Boşluklardan Yararlanıyor
Mevcut yasalar yalnızca Avusturya’ya karşı yapılan casusluk faaliyetlerini cezalandırabiliyor. Bu durum, başka ülkelere yönelik casusluk girişimlerinin Avusturya'da hukuken sorun teşkil etmemesi anlamına geliyor. Riegler’e göre, bu nedenle büyük çaplı casusluk davalarının nadir görülmesi şaşırtıcı değil.
"Casusluk Tamamen Önlenemez"
Riegler’e göre diplomasi ile casusluk arasındaki ilişki giderek daha iç içe geçiyor. Bu durumun tamamen engellenemeyeceğini belirten uzman, Avusturya’nın elindeki en önemli aracın diplomatik akreditasyonlar ve erişim denetimi olduğunu vurguluyor. “Kimlerin ülkeye gireceğine, kimlerin dışlanacağına karar verilebilir” diyor.