AVUSTURYA

Avusturya'da Eski Üst Düzey Diplomatlardan Gazze için Somut Adımlar Atma Çağrısı

Eski Avusturya Dışişleri Bakanları Benita Ferrero-Waldner (ÖVP) ve Peter Jankowitsch (SPÖ), eski Devlet Sekreteri Wolfgang Waldner (ÖVP) ile birlikte 23 üst düzey diplomat, Avusturya hükümetine Gazze savaşına dair eleştirilerin ötesine geçip somut adımlar atma çağrısı yaptı.

VİYANA - SNmedia.at/Mektupta, “Avusturya’nın uluslararası toplumun ezici çoğunluğuna katılarak Gazze’deki dayanılmaz acılara son vermesinin ve Hamas’ın elindeki rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamasının zamanı geldi” ifadeleri yer aldı. İmzacılar arasında Libya Büyükelçisi Barbara Grosse, Ürdün Büyükelçisi Marieke Zimburg ve Batı Balkanlar Özel Temsilcisi Ulrike Hartmann da bulunuyor.

İmzacıların geniş profili

Destekçiler arasında Bosna’daki eski Uluslararası Temsilciler Wolfgang Petritsch ve Valentin Inzko, eski AB Büyükelçisi Hans-Dietmar Schweisgut ve eski Washington Büyükelçisi Eva Nowotny gibi isimler de yer aldı. Bu geniş imzacı profili, çağrının diplomatik camiada geniş bir desteğe sahip olduğunu ortaya koyuyor.

Kapsamlı silah ambargosu talebi

Diplomatlar, “sözlerin ardından acilen eylem” gerektiğini belirterek, insan hakları ihlalleri, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan sorumlu olan ya da bu suçları destekleyenlere karşı kapsamlı bir silah ambargosu ve yaptırımlar uygulanmasını istedi. Grosse, APA’ya yaptığı açıklamada, bu taleplerin İsrail için de geçerli olduğunu vurguladı. Ayrıca, 209 eski AB yetkilisinin benzer içerikteki açık mektubuna da atıfta bulunuldu.

Uluslararası hukuk ve Avusturya’nın sorumluluğu

Mektupta, Avusturya’nın uluslararası hukukun korunmasında doğrudan ve varoluşsal bir çıkarı bulunduğu belirtildi. Diplomatlar, “İster Ukrayna’da ister Gazze’de olsun, uluslararası insancıl hukukun en ciddi ihlallerini herhangi bir işlem yapmadan kabul eden hiç kimse, başka bir yerde bunun uygulanmasını güvenilir biçimde talep edemez” ifadeleriyle uyarıda bulundu.

BM merkezine ev sahipliği yapan ülke vurgusu

Avusturya’nın, BM merkezlerinden birine ev sahipliği yapması ve BM Güvenlik Konseyi adaylığı nedeniyle özel bir sorumluluk taşıdığı hatırlatıldı. Diplomatlar, ülkenin bu konumunu göz önünde bulundurarak uluslararası insancıl hukuk ihlallerine karşı daha net ve güçlü bir tutum alması gerektiğini vurguladı.