Spaso House adlı resmi konutta sunulan bu armağan, savaş sırasında Rusya ile ABD arasındaki işbirliğini simgeliyordu.
ABD Büyükelçisi W. Averell Harriman bu hediyeyi gururla evine astı ve 1952 yılına kadar orada kaldı.
ABD'nin teknik güvenlik ekiplerinin sonradan "The Thing" (Şey) adını verdiği bu cihaz, yedi yıl boyunca hiçbir iz bırakmadan diplomatik konuşmaları dinledi.
Masum görünen bir sanat eserini düşmana sızmak ve stratejik avantaj elde etmek için kullanan Sovyetler Birliği, Odysseus'un Truva Atı'ndan bu yana en dahice numarayı gerçekleştirmişti.
Ama bu, casusluk romanı gibi görünse de tamamen gerçek bir hikâyeydi.
'The Thing' nasıl çalışıyordu?
Karşı-gözetim uzmanı 79 yaşındaki John Little uzun süredir bu cihazdan etkilendiğini söylüyor, öyle ki bir kopyasını bile yapmış.
Little'ın olağanüstü çalışmalarını anlatan bir belgesel bu yıl yayımlandı ve Mayıs'taki ilk canlı gösterimi kapalı gişe gerçekleşti.
Film, 27 Eylül'de İngiltere'nin Buckinghamshire bölgesindeki Bletchley Park'taki Ulusal Bilgi İşlem Müzesi'nde yeniden gösterilecek.
Little, The Thing'in teknolojisini müzikal terimlerle, "Org boruları gibi tüplerden ve insan sesine titreşecek davul zarı gibi bir membrandan oluşuyordu" diye anlatıyor.
Ancak tüm bunlar, şapka iğnesi gibi görünen küçücük bir nesneye sığdırılmıştı.
Ayrıca elektronik devreleri yoktu, pili yoktu, ısınmıyordu. Yani karşı-casusluk taramalarında fark edilmeden geçiyordu.