Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile görüşmesinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Bakan Çavuşoğlu, AB ile ilişkilere her zaman önem verdiklerini belirterek, ilişkileri farklı alanlarda geliştirmek istediklerini söyleyip, konuşmasını şöyle sürdürdü: 


"Pandemi süresince de gördük ki Türkiye ve AB arasındaki ilişki ve iş birliği daha da önem kazanıyor. Avrupa Birliği'nden beklentilerimiz var. Gümrük Birliğini güncellenmesi, vize serbestisinin hayata geçmesi ortak beklentimiz ve hepimiz de yararınadır. Avrupa Birliği'nden beklentimiz, Avrupa'nın ortak değerleri ve objektif kriterler çerçevesinde Türkiye'ye yaklaşmasını istiyoruz. Diğer taraftan ilişkilerimiz rehin alan Rum kesimi ve Yunanistan var. Bu AB için de Türkiye için de haksızlık. Son zamanlarda bir de Fransa var. Fransa'nın da başka konularda Türkiye'ye kızgınlığı olması, bunu AB'ye taşıması AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tıkanmasına yol açıyor. Bunun için de siyasi konular ile teknik konuları ayırt etmemiz lazım. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs sorununda tıkanma görüyoruz. Bunun da sebebi biz değiliz. Elbette Türkiye garantör ülke olarak kendi egemenlik sahasında haklarını korumakla mükellef. Biz hep başından beri diyoruz ki, Türkiye olarak ve Kıbrıs Türkleri olarak paylaşmaya varız, bunun için de diyalog başlatmaya hazırız." 

'ALEYHİMİZE KARAR ALINIRSA KARŞILIĞINI VERMEK ZORUNDA KALACAĞIZ'

Çavuşoğlu, Türkiye'ye verilen taahhütlerin yerine getirilmediğini belirterek, “Almanya’nın dönem başkanlığında Gümrük Birliği Anlaşması'nın modernizasyonu önemli sayın Merkel de bunu savunuyor, AB pek hoşlanmıyor ama vize serbestisi de Avrupa'nın bir sözüdür. Hoşunuza gitse de gitmese de bu sözünüzü yerine getirmek durumundasınız. Bunun için kriterler var bunların 67'sini yerine getirmişiz bunun birçoğunu yerine getirmeyen ülkelere esneklik gösteriliyor Türkiye'ye gelince daha fazla şart koşmak doğru değil. AB sözünü yerine getirmesi gerekiyor. Biz olumlu adımlar görmek istiyoruz. Türkiye epeydir zirvelere davet edilmiyor. Biz AB'nin bu kararlarına rağmen samimi diyaloğu sürdürüyorsak bu iyi niyet göstergesidir. Bu AB'ye çok ihtiyacımız olduğundan değil. Önümüzdeki günlerde komisyon toplantısında Türkiye'nin yine malum ülkeler dahil Fransa dahil yine gündemde olacağını görüyoruz. Buralarda Türkiye aleyhine kararları almak sorunları çözmez daha da derinleştirir. Biz gereken samimiyeti gösteriyoruz. AB, Türkiye aleyhine ilave kararlar alırsa bunun karşılığını vermek zorunda kalacağız. O zaman durum daha da gerginleşecek. Bunun bir faydası yok. AB'den beklentimiz tüm bu sorunların çözümünde sorunun tarafı olmak yerine çözümün tarafı olmasıdır. Ayrıca gerek Akdeniz gerek Kıbrıs konularında üyelik dayanışması anlayışı yerine objektif ara bulucu olarak yaklaşırsa AB, üye ülkelerinde yararına çözümlere katkı sağlayabilir" diye konuştu.

Çavuşoğlu, Libya konusunda da, "Fransa silah yardımı yapıyor, her desteği veriyor. Şimdi sahada kaybedince agresifleşerek bunun acısını da Türkiye'den çıkarmaya çalışıyor. En son Doğu Akdeniz'de taciz olayı iddiasında bulundu, bunun doğru olmadığını biz ispatladık. NATO'da 'delil yok' diyor olduğuna dair. NATO ve AB bunu söyleyemez ama biz çok açık söylüyoruz; Fransa burada dürüst davranmadı ve biz bunu ispatladık. Böyle bir durumda Fransa'nın Türkiye'den özür dilemesi gerekiyor. AB ve NATO'dan da özür dilemesi gerekiyor onları yanılttığı için. Avrupa Birliği kriterlerine hiç uymayan bazı ülkeleri, üye ülkelerin bastırmasıyla güvenli listeye alıp Türkiye'yi almadığı zaman bizim de AB'nin adil davranmadığını söylemek hakkımız. Biz Almanya ziyaretinde bu bilgileri AB'ye verdik. Almanya'nın öncülüğünde, aşamalı bir adım atacağımızı düşünüyoruz. AB'nin hakkaniyetli davranmasını gerektiğini düşünüyoruz" dedi.