Avusturya'da hakkında yolsuzluk soruşturması başlatılması üzerine yoğun baskı karşısında 9 Ekim'de istifa etmek zorunda kalan Başbakan Sebastian Kurz'un düşüşünü, ABD'nin The New York Times (NYT) gazetesi mercek altına aldı.
Bunun 'sağcı popülist siyasilerle haber medyasının bir kısmı arasındaki yandaş ve hatta yolsuz ilişkilerin yeni bir örneği' olduğu değerlendirmesini yapan NYT, Kurz'un Avusturya siyasetinin 'Wunderkind'i haline gelip başbakanlık koltuğuna oturmasının gerisindeki anket yolsuzluğu suçlamasını irdeledi.
Uzun zaman baş rakibinin gerisinde kalan muhafazakar-liberal Avusturya Halk Partisi'nin (ÖVP) Mayıs 2017'de henüz 31 yaşındaki Dışişleri Bakanı Kurz'u lider seçmesine paralel anketlerde ani ve sıradışı yükselişe geçtiğini hatırlatan haberde, koalisyon hükümeti ortağı ÖVP'nin 5 ay boyunca anketlerde birinci parti gözükerek seçmeni sandıktan galip çıkacağına inandırdıktan sonra gerçekten seçimi kazandığı ifade edildi.
Şimdiyse savcılar, Kurz liderliğindeki ÖVP'nin göçmen ve İslam karşıtlığı gibi popülist bir gündemle girdiği 15 Ekim 2017 seçimlerinden önce yayımlanan anketlerin çoğunun çarpıtılarak sahtekarlık yapıldığı görüşünde.
Savcıların açıklamasına göre Kurz ile müttefikleri (adı açıklanmayan ama Österreich olduğu medyaya yansıyan) ülkenin en büyük tabloid gazetesine ödeme yaparak, yani rüşvet vererek ÖVP lehine haber yayını yaptırdı.
2016-18 yılları arasında maliye bakanlığından elde edilen kaynaklar, kısmen manipüle edilen ve ÖVP'nin siyasi çıkarlarına hizmet eden kamuoyu yoklamalarını finanse etmek için kullanıldı.
Başbakan koltuğuna oturduğunda bu sistemi kurumsallaştıran Kurz, vergi mükelleflerinin parasını kullanarak hem medya üzerinden kendi popülaritesini tavan yapmış gibi gösterdi hem de kendisini eleştiren medya kuruluşlarını cezalandırdı.
'Kurz'un gazabına uğrayan ve karşılaştığı baskılar sonucu Tageszeitung Kurier gazetesinin yöneticiliğini bırakan' Yeni Avusturya ve Liberal Forum (NEOS) milletvekili Helmut Brandstätter, anketler için "Seçmenlerin gördüğü gerçek değildi. Seçimleri etkilemek ve demokrasiye zarar vermek için bir komploydu" dedi.
Başbakanlıktan istifasına rağmen parti liderliğini sürdüren ve herhangi bir yanlış yaptığını reddeden Kurz, henüz resmen suçlanmamış olsa da rüşvet ve hortumlama bağlamında soruşturma altında. Popülist sağın yıldızı olarak sunulurken düşüşü, Avrupa'nın sağcı partilerini sarstı. Daha önce Kurz'un eski koalisyon ortağı aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi'nin (FPÖ) lideri Heinz Christian Strache'nin siyasi sonunu, başka bir yolsuzluk skandalı olan Ibiza Gate getirmişti.
