Bugünlerde Londra’nın meydanlarındaki dev ekranlar, Türkiye’de doğup İngiltere’de büyüyen işleri yansıtıyor.

Arzu Küfündür, dört buçuk yıl önce İstanbul’daki medya satın alma ve reklam işini İngiltere’ye taşımaya karar verdiğinde, Londra’da kapısını çaldığı Türk markaları reklam harcaması yapmadıklarını söyleseler bile onları bunun işe yeni bir boyut katacağına ikna etmesi uzun sürmemiş.

Küfündür İngiltere’de, özellikle e-ticaret markalarının güçlendiğini, akla gelmeyecek markaların dahi bundan cesaret alarak yapılanmaya başladığını belirtti.

Küçük olan işlerin büyümesi ve etki alanlarını genişletmesi, daha önce temsilcilik düzeyinde bulunan firmaların da merkezlerini buraya taşımaya başlaması, Küfündür’ün diğer tespitleri arasında yer alıyor.

Küfündür, mobilyadan tekstile, beyaz eşyadan küçük ev aletlerine tanıdık markaların, İngiltere’de hedef büyüttüğünü söyledi.

Bu yılın sonuna kadar İngiltere’ye daha çok Türk markası geleceğini iddia eden Küfündür, bu kadar kısa bir süre içinde peş peşe gelmelerinin nedenini Türkiye’den ihracatta sağlanan kolaylar olarak açıkladı.

Küfündür döviz oranlarındaki değişimi gerekçe göstererek, bunun Türkiye’deki üretim maliyetlerinin azalttığını ve fiyatları yurtdışı pazarlar için daha cazip hale getirdiğini söyledi.

İngiltere’de Dev Ekranlarda Türk Markaları

“Türkiye’nin desteğiyle İngiltere’de büyüyorlar”

Reklam yayınlatma işlerini üstlendiği firmaların arkasında Türkiye’den devlet desteği olduğunu da belirten Küfündür, daha sonra bu desteğe dayanak olarak raporlar sunulduğunu ve böylece desteğin devamının da geldiğini anlattı.

Yaptıkları işte, gerçek geri dönüşün önemine dikkat çeken Küfündür hedef kitleyi ve mecrayı doğru seçmenin başarıdaki etkisine de değindi.

İngiltere’de pazar araştırmasını doğru yapmadan piyasaya girmeye çalışan firmaların zarar ettiklerine dikkat çeken Küfündür, doğru yapanların ise çok hızlı bir şekilde büyümelerine tanık olduğunu belirtti.

Hangi firmanın ne oranda devlet desteği aldığı sorusuna “sektöre göre değişiyor” şeklinde yanıt veren Küfündür, devlet teşviki konusunda da benzer farkların olduğunu vurguladı.

“Türkiye’nin gıdada potansiyeli yüksek”

Küfündür, Turquality kapsamındaki ve sağlık sektöründeki firmalara da ayrı oranlarda teşvik verildiğini belirterek Türkiye’nin İngiltere’de gıda alanındaki potansiyeline dikkat çekti.

Brexit’le birlikte İngiltere’nin dışarıdan gelen gıda ürünlerine daha çok ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Küfündür, birçok markette Türk malı etiketi görmeye başladığını ve bundan heyecan duyduğunu belirtti.

“Lüks restoranlar açıldı”

Küfündür, Londra’da şehrin merkezinde yeni beliren Türk restoranlarını da Türk girişimcilerin artan hareketliliğine başka örnekler olarak gösterdi

“İngiltere’ye kızımı okutmak için geldim”

Dört buçuk yıl önce bir arkadaşının tavsiyesiyle Ankara Anlaşması girişimci vizesiyle İngiltere’ye geldiğini söyleyen Küfündür, 2002 yılında Türkiye’de kurduğu medya satın alma şirketini İngiltere’ye taşımış ve ilk başta Türkiye’deyken portföyünde bulunan müşterilerin Londra’daki şubelerinin kapısını çalmış.

Hayal kırıklığına uğradığını ve umutsuzluğa kapıldığını hatırlayan Küfündür yine de peşlerini bırakmadığını ve vazgeçmediğini söyledi.

“İlk üç yıl cepten yedim”

Kahve ve unlu mamullerde İngiltere’de yaygın mağaza zincirlerine sahip olan Türk markaları, en başta medya harcaması yapma politikalarının olmadığını belirtse de Küfündür onlara salgın döneminde yıldızı parlayan e-ticaret şirketlerini örnek olarak sunmuş ve kapıların aralanmasını sağlamış.

Küfündür, Türk Hava Yolları ve Kahve Dünyası, sonra da Yeni Rakı derken Getir’in ülkedeki medya satın alma işlerini üstlenmiş.

“Konfor alanından çıktım”

İstanbul’da Nişantaşı’nda otururken kızını Işık Okulları’nda okuttuğunu belirten Küfündür Londra’ya geldiğinde Airbnb’den oda kiraladığını sonra bütçesine uygun bir ev bulana kadar 100 ev gezdiğini anlattı.

“Kızım Başbakan’ın kızıyla aynı sınıfta okudu”

“En başta konforsuz yaşadım” diyen Küfündür kızını iyi bir devlet okuluna yerleştirmek için bir kez daha adres değiştirmek zorunda kaldığını ve şimdi yine bir devlet ortaokulunda eğitimine devam etmesini sağladığını söyledi.

Küfündür kızının, ilkokuldayken İngiltere’nin eski başbakanı David Cameron’un kızıyla aynı sınıfta olduğunu da belirtti.

“Beyaz İngiliz annelere kendimi güçlükle kabul ettirdim”

Kızının okulunun daha çok İngiliz öğrencilerden oluştuğunu anlatırken, ilk başta başka göçmen annelerle arkadaşlık edebildiğini ve İngiliz annelerin Türk olduğu için kendine mesafe koyduğundan yakınan Küfündür, daha sonra okulun Noel etkinlikleri organizasyonunda aktif rol alarak dikkatleri üzerine çekmeyi başarmış.

Küfündür, İngiliz annelere Türk annelerinin de modern olduğunu anlatarak önyargıları yıktığını söyledi.

“Türkiye’dekiler sadece şikayet ediyor”

Ara sıra Türkiye’ye gittiğinde sürekli şikayet eden birileriyle karşılaştığını ancak kimsenin de konforundan vazgeçmeye niyeti olmadığını gözlemlediğini belirten Küfündür, değişimin konfor alanından çıkmakla ve sabretmekte mümkün olduğunu kaydetti.

“İstediğime yakın bir yere ulaştım”

Türkiye’de rahat bir hayatı elinin tersiyle iterek geldiğini ve bunu kızının eğitimi için yaptığını belirten Küfündür, dört buçuk yıl içinde yaşadığı zorlukların altından kalkarak şimdi, istediğine yakın bir hayatı yakaladığını söyledi.